Telli Müzik Aleti Cümbüş ve Mucidi Zeynel Abidin
Müzik aletlerinin tarihini, türlerini, yapımlarını inceleyen bilim dalına “organoloji” dendiğini biliyor muydunuz? Peki, bu alanın sosyoloji, arkeoloji, sanat tarihi, akustik bilimi gibi pek çok disiplini içinde barındırdığını? Araştırmalar, çalgıların 5000 yıl önce de kullanıldığını gösteriyor ama çalgı bilimi çok yakın bir tarihte, 20. yüzyılla birlikte ortaya çıkmış. Biz de bu listemizde, araştırmalara konu olan, üzerine tez yazılan 20. yüzyılın ilk yarısında bu topraklarda icat edilmiş bir çalgı aletini ve onun vizyoner mucidini anlatacağız. Türk icadı telli çalgı cümbüş ve Zeynel Abidin 7 maddede konuğumuz oluyor.
Zeynel Abidin Üsküp’te doğmuş, Askeri Rüştiyeyi bitirmiş, bir süre Tophane fabrikasında usta olarak çalışmıştı ama aslen baba mesleği olan kılıç üretimini devam ettiriyordu. Birinci Dünya Savaşı sırasında cepheye de katıldı ama savaş bittiğinde bambaşka bir yolculuğa doğru dümen kırdı.
Zeynel Abidin İzmir Beyler sokağında bir müzik aletleri dükkânı açtı. Keman, kontrbas ithal ediyor mandolin, ud üretiyordu. Sonra işini İstanbul’da Beyazıt’a taşıdı.
Müzik aletlerine olan ilgisi onu yeni yeni icatlar denemeye yöneltiyordu. Sonunda alüminyum gövdeye eklediği ahşap sap ile bir telli müzik aleti üretti. Sapı gövdeden ayrılabilen, telleri değiştirilerek mandolin, gitar, tambur gibi başka müzik aletlerine dönüştürülebilen bir çalgıydı bu.
Zeynel Abidin ürettiği müzik aleti ile 1930 yılında Atatürk’ün karşısına çıkınca, çalgının etrafa neşe saçtığını söyleyen Gazi, adını “cümbüş” koyarak onu bir kimliğe kavuşturdu. Bu sırada sazın mucidi ürettiği iki tane cümbüşten bir tanesini Atatürk’e diğerini İran Şahı Rıza Pehlevi’ye hediye edecekti.
Zeynel Abidin bu gelişmenin ardından ud gibi perdesiz, 11 yerine 12 teli bulunan sazı için patent aldı. 1931 Şubat tarihli gazetelerde, “Bir Türk sanatkârın icat ettiği saz: Cümbüş” başlığı ile haberlere konu oldu.
Adı konmuş, ünü artmış, özbeöz bu topraklardan çıkmıştı ama Klasik Türk Müziği içinde pek de rağbet görememişti. Buna karşılık Zeynel Abidin cümbüş ile katıldığı Prag ve Kahire sergilerinde ödüller kazandı. Bu müzik aletini o kadar benimsemişti ki soyadı kanunundan sonra kendine de “Cümbüş” soyadını aldı.
Dünyaya ihraç edilen cümbüş; gitar, keman, ud gibi popülerleşemedi belki ama aleti inceleyip araştıranlar üzerine tez yazanlar oldu. Ama asıl gösterisini 2006 yılındaki bir konserde yaptı. Zeynel Abidin markalı bir cümbüş Pink Floyd’un dünyaca ünlü gitaristi ve solisti David Gilmour’un elinde, sahnedeydi.
7,850 okunma