SEYRİNE DOYUM OLMAZ DEDİRTEN MANZARA FOTOĞRAFLARI
“Neyleyim seni kartpostal manzara / Rüzgârın yok o yerin havasından / Uğuldamak yaraşır ormanlara / Denizin güzelliği dalgasından / Geyik dağdan dağa atlarken güzel / Nar dalında diş diş çatlarken güzel…” diye devam eder Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiiri. Doğru da söyler, güzel bir manzaranın içinde olmanın, kokusunu alıp sesini duymanın yerini hangi fotoğraf karesi tutabilir ki? Ama kabul edelim böyle fotoğraflara bakmak yine de ruhlarımıza iyi gelir. 🙂
Göl dediğin bir su masalı… Aynı suyun anlattığı masallar dünyanın her yerinde farklı farklı…
Çiçekleri yapraklarından önce açar erguvanın… Çiçekleri dünyayı kuşatır.
Orhan Veli’ye kulak vermeli şimdi: “Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol / Git gidebildiğin yere.”
Siz gölge edin, bütün ihsanlar bizim olur.
Yüzmekten yorulan genç sevgilisine son kez seslendi: “Ah Tamar!”
Gerçeği ayrı sureti ayrı güzel… Gerçeği ve sureti aynı.
“Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey…”
Bulutlar mı, palmiye yaprakları mı, kumsal mı yoksa hepsinin birden kucakladığı mavi sular mı?
Şairin dediği gibi, “Öyle bir yazdı ki, sanki gökyüzünde oturuyorduk…”
1,251 okunma