ÖRNEKLERİYLE SANAT TARİHİNDEKİ RESİM AKIMLARI
Sanat tarihindeki resim akımları, çoğunlukla bir öncekine tepki olarak ama bazen de bilimsel ya da sosyo-ekonomik gelişmeler doğrultusunda kendiliğinden ortaya çıkmıştır, bununla birlikte her akımın öncü/geliştirici sanatçıları bulunur. Bu akımlardan dokuz tanesi örnekleriyle birlikte listemizde.
14. ve 15. yüzyıllarda başlayıp geliştiği için bu akıma Rönesans da denmektedir. Klasisizmde simetri, ışık, gölge, perspektif gibi konularda matematiksel bir düzene bağlı kalınarak olabildiğince gerçekçi eserler üretilmesi esastır. Akımı benimseyen ressamlardan biri Rönesans döneminde yaşayan Leonardo da Vinci’dir ve ünlü tablosu “Mona Lisa” en bilinen örneklerinden biridir.
Matematiksel kurallara bağlı kalınan Klasisizme tepki olarak 17. ve 18. yüzyıllarda doğan Barok, Portekizcede “düzensiz inci” anlamına gelen “barroco” sözcüğünden geliyor. Işık ve gölge kullanımının güçlendiği, hareketli figürlerin, grup portrelerinin önem kazandığı akımın uygulayıcılarından biri Rembrandt van Rijn idi.
Sanatçının, kuralların üstüne çıkarak duygularını, düşlerini dramatik betimlemelerle yansıttığı, desenlerden çok renklerin kendini gösterdiği 19. yüzyıl resim akımıdır. Romantizmin resim sanatındaki öncüsü Fransız ressam Eugène Delacroix iken John Constable bu akımın manzara alanında örneklerini veren isim olmuştur.
Romantizmin hayalciliğine tepki olarak 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan Realizm akımında sanatçılar yapaylıktan uzaklaşmış, endüstriyel gelişmelerin ve sınıfsal ayrışmaların yaşandığı bu dönemde gerçekliğe yönelmişlerdir. Realizm akımının kurucusu ise gerçekçi çalışmalarıyla büyük bir üne sahip olan Fransız ressam Gustave Courbet’tir.
19. yüzyılın sonunda Fransa’da ortaya çıkan akımda resim sanatçıları stüdyoların dışına çıkarak, doğayı ve güneş ışınlarının cisimler üzerinde yarattığı renk değişimlerini gözlemdiler, güneş ışığının anlık ve değişken etkilerini eserlerine taşıdılar. Empresyonizm yani İzlenimcilik akımına ismini ise Claude Monet’nin “İzlenim: Gün Doğumu” adlı eseri vermiştir.
Herhangi bir düzene ya da karakteristiğe bağlı olmadan eserler vermeyi amaçlayan ve bütün bu kuralcılığa tepki olarak doğan Dadaizm 20. yüzyılın ilk çeyreğinde ortaya çıkmış bir akımdır. Fransız-Amerikalı sanatçı Marchel Duchamp ise Dadaizmin en tanınan öncülerindendir.
Nesneleri olduğu gibi resmeden Emresyonizme tepki olarak 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın ilk yarısında doğan Ekspresyonizmde aslolan ressamın nesneleri nasıl gördüğüdür. Sanatçı nesneler üzerinde istediği deformasyonu yapıp yeni bir forma büründürebilir. Edward Munch ve çok bilinen tablosu “Çığlık” bu akımın öncüsü ve örneğidir.
Nesnelerin geometrik şekillerle resmedildiği sanat akımı Kübizm en çok Pablo Picasso adıyla anılır çünkü Picasso, Georges Braque ile birlikte bu akımın temellerini atan kişidir. 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan akımda ve özellikle Picasso’nun eserlerinde farklı zaman dilimleri ve farklı bakış açıları aynı yüzeyde resmedilir.
20. yüzyıl ortalarında İngiltere’de ortaya çıkan Pop Art, birkaç yıl içinde Amerika’ya geçmiş ve yaygınlık göstermiştir. Çağdaş dünyada popüler kültüre özgü öğelerin resim sanatına taşındığı bu akıma, İngiltere ve Amerika’daki öncüleri farklı katkılar sunmuştur. Andy Warhol ise tüm dünyada en popüler Amerikalı öncülerinden biridir.
38,059 okunma