KIRMIZI EN ÇOK BU BİTKİLERE YAKIŞIYOR
Kırmızı çiçekler dünya genelinde sevgiyi ifade etmenin en iyi yolu olarak kabul edilir. İster büyük ve gösterişli çiçekler olsun ister küçük ve zarif, bu rengin gücü doğanın ve yeşilin ihtişamı ile birleştiğinde hem göze hem ruha hitap ediyor. Kırmızı açan çiçekler sadece estetik güzellikleriyle değil aynı zamanda oluşturduğu duygusal etki ile de önemli bir rol oynuyor. Kimi zaman aşkın ve zarafetin kimi zaman özlemin kimi zaman da gücün ve asaletin sembolü olan kırmızının en güzel tonlarını taşıyan çiçekleri ve özelliklerini yazımızda listeledik.
Ana vatanı Asya olan ve güneşi oldukça seven lilyumun uzun ve ince gövdeler üzerinde büyüyen çiçekleri büyük ve huni şeklinde parlak kırmızı tona sahiptir. Zambakgiller familyasından olan lilyumun kırmızı, beyaz, sarı, pembe ve turuncu renkli gösterişli çiçekleri bahar ve yaz aylarında açar ve güzel kokusuyla dikkat çeker. Hoş kokusunun yanı sıra dekoratif görünümleri ile ön plana çıkan çiçeklerden olan lilyum, zarafetin, asaletin ve masumiyetin temsilcisi olarak bilinir.
Egzotik, dayanıklı ve gösterişli bir bitki olan guzmanya, özellikle iç mekânlarda dekoratif amaçlarla yetiştirilen popüler bir çiçektir. Parlak renkli çiçekleri ve yapraklarıyla dikkat çeken guzmanyanın rozet şeklindeki yapraklarından yükselen kırmızı çiçekleri uzundur. Tropikal bölgelerde doğal olarak yetişen guzmanya, nemli ve sıcak iklimleri sever. Bu nedenle iç mekânlarda yetiştirirken aydınlık ama direkt güneş ışığı almayan alanlar tercih edilmelidir; ayrıca bitkinin geceleri havadar bir ortamda durması önemlidir.
“Sabah çiçeği” veya “sabah yıldızı” olarak da bilinen bir tür sarmaşık bitkisi olan yıldız çadırı, zarif çiçekleriyle tanınır. Bahçelerde, çitlerde ve pergolalarda yetiştirilir. Hızlı büyüyen bitkinin yaprakları ince ve tüylüdür. Çiçekler ise küçük ve geometrik bir yapıdadır. Çiçeklerin ortasındaki beyaz veya sarı renkteki boğum, çiçeğin güzelliğine güzellik katar. Sabah güneşiyle birlikte kırmızı çiçeklerini açan yıldız çadırı, akşamları tekrar kapanır. Yıldız çadırı sarmaşığı soğuk havalara karşı dayanıklı bir türdür, uygun şartlarda yetiştirildiği taktirde bitki boyu 6 metreye kadar uzayabilir.
Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’nın yemyeşil çayırlarında kırmızı çiçekleriyle görsel bir şölen sunan gelincik, oldukça zarif bir yapıya sahiptir. Çiçeklerini yaz aylarında açan gelinciğin bazı türleri beyaz, pembe, mor veya turuncu olabilir. Sıcak havaların sembolü olan gelincik birçok kültürde özgürlük, aşk ve güzellik gibi anlamlar taşır. Ayrıca Bozcaada’da gelincik yaprağı, tarçın, şeker ve suyla yapılan şerbet, bölgede Türk kahvesinin yanında içilmekte ve ferahlatıcı bir tat sunmaktadır.
Tropikal bölgelerde doğal olarak yetişen antoryum, büyük ve parlak yaprakları ile dikkat çekici kırmızı çiçekleriyle iç mekânlarda en çok tercih edilen bitkilerin başında gelir. Yaprakları kalp şeklindedir, parlak ve pürüzsüz bir yüzeye sahiptir. Çiçekleri ise dolgun ve dayanıklıdır; beyaz, pembe veya mor renkte de olabilir. Çiçeklerin ortasında ise uzun bir çiçek başı bulunur. Antoryum sadece dekoratif bir bitki olmanın ötesinde havayı temizleme özelliğine de sahiptir. Yaprakları havadaki zararlı maddeleri emerek temizler ve daha sağlıklı bir ortam sağlar.
Hanımeligiller familyasının bir diğer kırmızı üyesi gelin tacının kalp şeklindeki yapraklarının arasından açan beyaz, pembe, mor, kırmızı veya turuncu çiçekleri sıra dışı sayılabilecek bir güzelliğe sahiptir. Işık seviyesine göre renk değiştiren çiçekleri gölgede daha beyazken tam güneşte ise kırmızı tonlarını alır. Küçük, çalı tipi görünümü ve eşsiz güzellikte renk renk çiçekleri ile Asya kökenli gelin tacı, bahçe çiçeği olmasına rağmen büyük saksılarda, balkon ve verandalarda da yetiştirilebilir.
Ana vatanı Meksika ve Orta Amerika olan çiçek, ülkemize Atatürk zamanında getirilir ve Ulu Önder tarafından çok sevildiği için adına “Atatürk çiçeği” denilir. Çok sıcak ya da çok soğuk ortamlarda tutulmaması gereken bir bitki olan Atatürk çiçeği, güneşi sever ve bu nedenle gün içerisinde sürekli güneşe ihtiyaç duyar ancak güneş ışığına doğrudan maruz bırakılmamalıdır. Kış ayları bittiğinde yapraklarını döken çiçeğin bahar aylarında gövdesi üzerinde bulunan cansız yapraklar temizlenerek ve bitkinin zayıf dalları kesilerek budama işlemi tamamlanır. Bitkinin kırmızı açması için ise eylül ayından sonra karanlıkta beklemesi şarttır. Günde en az 14 saat ışıksız kalması gereken bitkiyi bir dolaba koyabilir ya da üzerine ışık geçirmeyen bir örtü örtebilirsiniz.
1,124 okunma