
KARNE KAYGISI YAŞAYAN ÇOCUKLAR İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Karne dönemi, birçok çocuk için hem heyecan hem de kaygı dolu bir süreçtir. “Ya notlarım düşükse?” ya da “Ailem bana kızar mı?” gibi sorular, çocukların zihinlerini meşgul edebilir ve karne kaygısına yol açabilir. Bu dönemde çocuğunuzun başarısını yalnızca karne notlarıyla değil; gösterdiği çaba, yaşadığı gelişim ve hissettiği duygularla birlikte değerlendirmeye ne dersiniz?

Karne kaygısı, çocuğun yalnızca başarısız olmaktan değil; aynı zamanda ailesinden gelecek olumsuz tepkilerden, hayal kırıklığı oluşturmaktan ya da kendine olan güvenini yitirmekten duyduğu korkudan kaynaklanabilir. Bu, küçümsenmemesi gereken duygusal bir yük olabilir. İlk adım, çocuğun bu duygusunu görmezden gelmek yerine kabul etmektir. “Böyle hissetmen normal.”, “Endişelenmen anlaşılır bir durum.” gibi cümleler, çocuğun duygularını tanımasına ve ifade etmesine yardımcı olur. Unutmayın, çocuklar yalnızca söylediklerinizle değil; aynı zamanda davranışlarınızla da ilgilenir.

Çocuğunuz karneyle ilgili duygularını sizinle paylaşmak istediğinde, onu dikkatle dinleyin. Sözünü kesmeden ve savunmaya geçmeden dinlemek, çocuğunuzun kendini güvende hissetmesini sağlar. Bu anlarda, “Bunu düzeltmek için birlikte bir plan yapabiliriz.” gibi destekleyici ifadeler, hem çözüm odaklı bir yaklaşım sunar hem de çocuğunuza yalnız olmadığını hissettirir. Unutmayın, bazen en güçlü destek; sessiz, yargılamayan ve anlayışla dinleyen bir duruş olabilir.

Unutmayın, karne yalnızca bir çıktıdır; çocuğun karakterini, değerini ya da gerçek potansiyelini yansıtmaz. Bir çocuğu “tembel”, “başarısız” gibi olumsuz etiketlerle tanımlamak, sadece o anki duygularını değil; uzun vadede özgüvenini ve öğrenmeye olan isteğini de zedeleyebilir. Çocuğunuzun karnesine değil; gösterdiği çabaya, karşılaştığı zorluklara ve sergilediği dirence odaklanın. Çünkü aslında en değerli not, çocuğun kendine ve hayata dair umutlarını koruyabilmesidir.

Karne günü geldiğinde, ilk sorumuz genellikle “Karnen nasıl?” olur. Oysa bu yaklaşım, çocuğun yalnızca sonuçla tanımlanmasına neden olabilir. Bunun yerine, “Senin için en zor ders hangisiydi?”, “Bu dönem en çok hangi konuda geliştiğini düşünüyorsun?” gibi sorular, çocuğun kendini daha iyi ifade etmesine yardımcı olur ve öğrenmeye dair iç motivasyonunu besler. Unutmayın, anlamlı sorular; güvenli bir iletişimin ve güçlü bir öğrenme kültürünün temelidir.

Karne notları ne olursa olsun her çocuk dinlenmeyi, keşfetmeyi ve koşulsuz sevilmeyi hak eder. Yaz tatilini birlikte kitap okuyarak, oyunlar oynayarak, yeni şeyler öğrenerek ya da sadece kaliteli zaman geçirerek değerlendirmek hem çocuğun gelişimini destekler hem de aile bağlarını güçlendirir.

Eğer çocuğunuzda karne dönemiyle birlikte ağlama nöbetleri, uykusuzluk, mide ağrıları, okuldan kaçma isteği gibi belirtiler gözlemliyorsanız, bir çocuk psikoloğundan yardım almak sağlıklı bir adım olabilir. Unutmayın, her çocuk öğrenir ama kendi hızında. Önemli olan, yalnızca karnedeki notlara değil; çocuğunuzun duygularına, ihtiyaçlarına ve içsel dünyasına da dikkatle bakabilmektir.
161 okunma