Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
17234
post-template-default,single,single-post,postid-17234,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

Japon Çizgi Filmi Animelerin Hepinize Tanıdık Gelecek Dünyası

Her ne kadar konumuz genel adı “anime” olan çizgi filmler olsa da yetişkinleri de içine alan bir sayfadasınız. Çünkü animeler her yaştan insana hitap eden çizgi filmler ve bugün tüm dünyada “Otaku” diye isimlendirilen tutkunlarının büyük bir kısmı da yetişkinler. Hatta anime karakterlerinin giyimlerini, saçlarını, makyajlarını taklit eden cosplayer’ların çoğu da öyle… Japonya’da ortaya çıkıp tüm dünyada popüler hale gelen animelerin renkli dünyasına hoş geldiniz…

1#

Temeli oldukça eskilere dayanan Japon çizgi sanatında mangaların, yani çizgi romanların önemi çok büyük. “Man/gelişigüzel” ve “ga/resim” sözcüklerinden oluşan mangaların dünyada popüler hale gelmesi ise bu romanların çizgi film haline getirilmesi, daha doğrusu “anime”ye dönüşmesiyle gerçekleşti. Anime kelimesinin kökeni ise sanıldığı gibi Japonca değil… Fransızca “animasyon” sözcüğünden türetilmiş ve “Japon çizgi animasyon” anlamına geliyor.

2#
anime, manga

Anime icat edilirken Batı’daki Disney dünyasından fazlaca etkilenilmiş. Mangalar senaryolaştırılırken, Japonların Batı’daki izleyicinin de dikkatini çekmek istemesinin bir sonucu olarak kocaman gözlü, uzun boylu karakterler ortaya çıkmış. Kendi geleneklerini Batılı imgelerle bütünleştirerek anime gezegeni kuran kişilerin başında ise Osamu Tezuka geliyor, unvanı “Animenin Babası”. Fakat günümüz dünyasında en popüler manga ve anime sanatçısı kim derseniz, 2003 yılında Oscar alan ilk animenin sahibi Hayao Miyazaki’yi gösteririz.

3#

Hemen söylemek gerekir ki anime üretiminde genellikle mangalar temel alınıyor, fakat illa ki her animenin bir mangayı işlemesi zorunluluğu da bulunmuyor. Zamanla kendine has bir çizim tekniği oluşan animede istenen senaryoya göre yeni çizimler yapılabiliyor. Kafanız karıştıysa şöyle özetleyelim: anime bir mangayı temel almış olabilir ama her anime bir manga eseri değildir.

4#

“Şu animeler de hiç bana göre değil” diyorsanız eğer, biz de size hanginiz çocukluğunda Alplerdeki Kız Heidi’yi izlemedi ki diye sorarız. Hani İsviçre’nin bir dağ köyünde dedesiyle yaşayıp bütün gün Peter’le birlikte doğanın içinde koşturup duran pembe yanaklı Heidi’yi… “Aaa hem de çok severdim” cevabı verenler bilmeli ki izledikleri o çizgi film de bir animeydi. İsviçreli Heidi’nin bir Japon animesine dönüşme nedeninin, adını taşıyan kitabın ilk kez Japonya’da çizgi filme uyarlanması olduğunu da hemen belirtelim.

5#

Farkında olmasanız da aslında anime konusunun o kadar uzağında değilsiniz demek istiyoruz. Başka bir örnek de Şeker Kız Candy… Evet o da bir animeydi ve zümrüt yeşili gözleriyle Candy 100’den fazla bölümde bir çoğumuzu ekranlara kilitledi. Senaryosu Japon yazar Kyoko Mizuki’ye ait olan bu anime de duygu yüklü bir çizgi film serisiydi. Yani anime dendiğinde akıllara illa ki fantastik kurgular ya da vurdulu kırdılı sahneler gelmemeli.

6#

Diğer taraftan animelerin tıpkı sinema dünyasında olduğu gibi birbirinden farklı türleri ve bu türlerin özgün isimleri bulunuyor. Örneğin Şeker Kız Candy “Shoujo” türünde bir hikâyeye sahip, yani daha çok kızların ilgi gösterdiği romantik sevimli bir hikâyeye. Ama aksiyonu seven erkek çocuklar için hoplamanın zıplamanın, süper güçlerin bol olduğu filmler de var ve buna “Shonen” deniyor, ki siz bunu da çok iyi biliyorsunuz, çünkü ünlü Pokemon çizgi filmi Shonen türünde bir animeydi.

7#
mamoru oshii

Animelerin Walt Disney dünyasından esinlendiğinden söz ettik, peki Hollywood dünyasının izleyiciyi uzun zaman önce etkisi altına almış animelerden etkilendiğini söylemeyelim mi?  Bazı filmlerde sahne dekorundan karakter yapısına kadar sirayet eden bu benzerliğe sizin için bir de örnek getirelim. Ve Wachowski Kardeşler’in Matrix isimli filmiyle Mamoru Oshii’nin yazıp yönettiği Ghost In The Shell animesini karşılaştırmanızı söyleyelim. Trinity ile Motoko Kusanagi karakterleri arasındaki benzerlik ne kadar yoğun sizce de öyle değil mi?

 5,514 okunma

akin aksoy