Güneş Sistemi ve Gezegenler Hakkında Bilgiler
İçinde yaşadığımız ev, sokak, cadde, mahalle, ilçe, il, ülke, kıta, Dünya derken lafın sonu akıl sınırlarını zorlayan bir sonsuzluğa uzanıyor. Dünya’mıza da ev sahipliği yapan Güneş Sistemi derlemesiyle bu sonsuzluğa ilk adımımızı atıyoruz.
Güneş Sistemi, en kısa ve öz anlatımla Güneş ve onun çekim gücünün etkisiyle etrafında biriken gök cisimleri topluluğudur. Gezegenler ve uyduları, gök taşları, kuyruklu yıldızlar, asteroitler bu topluluğun birer parçasıdır.
Sisteme adını veren Güneş ana yıldız olmakla birlikte orta büyüklükte bir yıldızdır. Buna karşılık Güneş Sistemi’nin toplam kütlesinin %99,8’i Güneş’e aittir. Katı bir yüzeye sahip olmayan, Dünya’mıza ısı ve ışık yayan bu gaz topunun yaşının 4,5 milyar yıl olduğu tahmin ediliyor.
Gezegen ise bir yıldızın etrafında hareket eden gök cismine deniyor. Güneş’e olan uzaklıklarına göre sıralarsak bunlar Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’dür. Dünya hariç bütün gezegenler adlarını Roma ya da Yunan mitolojilerinden almışlardır.
Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni Jüpiter’dir. Satürn kadar belirgin olmasa da Jüpiter’in ve hatta Neptün ile Uranüs’ün de etrafında halkalar bulunur. Bunlara gazlardan oluştuğu için dış gezegenler, Dünya benzeri bir yapıya sahip olan Merkür, Venüs, Dünya ve Mars’a da iç gezegenler denir.
Plüton ismiyle bildiğimiz bir gezegen vardı ve Güneş Sistemi’nde gezegen sayısı sorulduğunda 9 derdik. Güneş’e en yakın gezegen Merkür iken en uzak gezegen Plüton’du. Ama 2005 yılında Plüton bir gezegen değil “cüce gezegen” olarak kabul edildi! Ve dolayısıyla Güneş’e en uzak gezegen de artık Neptün oldu.
Hem kendi ekseni etrafında hem de Güneş etrafında dönen gezegenlerin yörüngeleri elips şeklindedir ve dönüş hızları Güneş’e uzaklıkları ile ters orantılıdır. Batıdan doğuya doğru dönen gezegenlerden bazılarının yörüngeleri birbiriyle kesişir.
Güneş Sistemi’ni kapsayan Samanyolu ise içinde 200 milyar kadar yıldız barındıran bir gök adadır. Güneş Sistemi bu gök adanın merkezinde değildir, merkeze uzaklığı 30.000 ışık yılıdır. Çok daha etkileyici olanı ise evrende Samanyolu gibi milyarlarca gök ada bulunuyor olması…
Bugün tüm bu bilgilerden bilim insanları sayesinde haberdarız. Tarihe uzay hakkındaki keşifleriyle adını yazdırmış pek çok insan var ve bunların başında Galileo Galilei geliyor. Astronom, matematikçi, fizikçi, mühendis ve filozof Galileo Güneş Sistemi’ni fiziksel bulgularla açıklayan, Ay yüzeyindeki kraterlerden, Güneş yüzeyindeki lekelerden ilk kez söz eden kişi olmuştur.
Teknolojinin gelişmesiyle Dünya’dan fırlattığımız uzay araçları da bu bilgileri edinmede büyük önemi olan diğer unsurlar… Mavi güzel Dünya’mızın uzaydan nasıl göründüğünü çoktandır biliyoruz. Oysa ilk kez 1959 yılında uzaya gönderilen ABD sondası Explorer 6 ile fotoğrafı çekilmişti. Uzaya ilk gönderilen insan yapımı araç ise “Sputnik 1” isimli Sovyet uydusuydu.
24,070 okunma