GÖK TAŞI VE METEORLAR HAKKINDA KISA KISA
Yüzümüzü gezegenimizin ve yaşadığımız evrenin hangi tarafına dönsek işleyiş sistemi konusunda uçsuz bucaksız bir derinlikle karşılaşıyoruz. Mesela Güneş Sistemi… Hakkında sahip olduğumuz milyonlarca bilgi bir tarafa hâlâ keşfedemediğimiz milyonlarca bilinmezlikle dolu… Peki Güneş Sistemi içinde zaman zaman adını duyduğumuz gök taşları hakkında şunları biliyor muyuz?
Göktaşı, Güneş’in yörüngesinde bulunan küçük ya da büyük kaya parçalarına denir. Örneğin meteoroid, meteorit ve meteor birer gök taşıdır. Bu gök taşlarının isimleri birbirine çok bense de atmosferle aralarındaki duruma göre farklılaşırlar. Eğer gök taşı Dünya’nın yanından geçip gidiyor ve atmosfere girmiyorsa meteoroid adını alır. Gök taşı atmosfere hızla giriyor ve yanarak gökyüzünde kayboluyorsa ona meteor denir. Şayet atmosfere giren gök taşı belli oranda yanarak küçülse de tamamen kaybolmuyor ve yeryüzüne düşüyorsa, o da meteorit olarak isimlendirilir.
Gökyüzünde parlayan bir ışığın kayar gibi hareket ettiğini gördüğümüzde refleks olarak “Aa yıldız kaydı!” cümlesini kuruveririz. Gerçekte olan ise atmosfere hızla giren gök taşının sürtünme, basınç gibi etkileşimler nedeniyle ısınarak yanmaya ve alev topuna dönüşmeye başlamasıdır. Yanarak meteora dönüşen gök taşı, arkasında kuyruk gibi iz bırakarak eriyip gökyüzünde kaybolur. En parlak meteora, başka bir ifadeyle en parlak alev topuna ise bolit ismi verilmiştir. Bir gök taşının atmosfere saniyede 11 ile 70 km civarında değişen bir hızla girdiğini de not edelim.
Güneş’in çevresinde dönen gezegenimiz bazen meteor gruplarının yakınından geçer ve atmosferle temas eden meteorlar yukarıda bahsettiğimiz etkileşimler sonucu kızışma yaşarlar, bu da gökyüzünde meteor yağmuru olarak adlandırılan görüntüye neden olur. Yılın belli zamanlarında görülebilen meteor yağmurları vardır, örneğin Perseid Yağmuru en ünlülerinden biridir. Her yıl ağustos ayında özellikle 12’sini 13’üne bağlayan gece gözlemlenebilen görüntünün sebebi 1992’de gezegenimizin yakınından geçen Swift-Tuttle kuyruklu yıldızından arta kalan kalıntılardır. Dünya her sene bu kalıntılar arasından geçerken, meteor yağmuru dediğimiz olay yaşanır.
En başta söylediğimiz gibi atmosferde erimeyip yeryüzüne düşen gök taşları da bulunmakta ve onlara meteorit denmektedir. Bilim insanları, her yıl binlerce gök taşının yeryüzüne düştüğünü, çoğunun Dünya’nın büyük bir bölümünü kaplayan okyanuslara denk geldiğini düşünüyor. Tabii kara alanlarına denk gelenler de yok değil, şu an yeryüzünde bilimsel olarak onaylanmış 188 meteor çukuru bulunuyor. Bazı çukurların oluşum tarihi milyonlarca yıl öncesine gidiyor. Örneğin bilinen en büyük meteor çukuru 2 milyar yıl önceki çarpışmada oluştuğuna inanılan Güney Afrika’daki Vredefort Krateri’dir. Çarpma anında kraterin çapının 300 km olduğu düşünülüyor. Bir gök taşı düştüğünde kendi çapının bir iki katı kadar derine ulaşabiliyor. Bu arada Vredefort’un UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edildiğini de ekleyelim.
10,661 okunma