
DÜNYANIN EN UZUN ROTASINA SAHİP TRANS-SİBİRYA DEMİR YOLU AĞI
Sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda tarihî ve kültürel bir yolculuk olarak da büyük ilgi gören Trans-Sibirya Demir Yolu Ağı, dünyanın en uzun demir yolu ağıdır. Rusya’nın başkenti Moskova’dan başlayıp kıtalar arası gerçekleştirdiği uzun yolculuktan sonra Çin’in başkenti Pekin’de sonlanan bu seyahat deneyimi, dört farklı tren rotasına sahip. Her rota, birbirinden farklı doğal güzellikleri ve kültürel keşifleri ile yolcularına bambaşka bir seyahat deneyimi sunuyor. Dünyanın dört bir yanından seyahat tutkunlarının gözdesi olan Trans-Sibirya Demir Yolu Ağı hakkındaki bilgileri yazımızda okuyabilirsiniz.

Trans-Sibirya Demir Yolu’nun inşası, 1891 yılında Çar III. Aleksandr Dönemi’nde başlatılan büyük bir altyapı projesiydi ve Rus İmparatorluğu’nun en önemli stratejik hamlelerinden biri olarak kabul ediliyordu. Bu dev proje, Rusya’nın batısını Uzak Doğu’ya bağlayarak ticareti geliştirmek, askerî operasyonları kolaylaştırmak ve Sibirya’nın zengin doğal kaynaklarını daha etkin kullanmak amacıyla hayata geçirildi. 1916 yılında tamamlanan bu devasa demir yolu hattı, dönemin sınırlı teknolojik imkânlarına rağmen, sert iklim koşulları ve uçsuz bucaksız bozkırları aşarak inşa edilen büyük bir mühendislik harikasıydı. Bir zamanlar ticaret ve mal taşımacılığını kolaylaştırmak amacıyla inşa edilen bu hat, günümüzde yalnızca yerel halkın değil, maceracı gezginlerin ve turistlerin de büyük ilgisini çekmektedir.

Dört farklı tren hattına sahip Trans-Sibirya Demir Yolu Ağı’nın en ünlü hattı Trans-Sibirya Ekspresi’dir. Trans-Moğolistan, Trans-Mançurya ve Baykal-Amur Ana Hattı Trans-Sibirya Demir Yolu Ağı’nın farklı güzergâhlara sahip diğer tren hatlarıdır.

Moskova’da 1862 yılında inşa edilen ve masalsı bir görünüme sahip olan Yaroslavsky Tren İstasyonu, Trans-Sibirya Demir Yolu Ağı’nın başlangıç noktasıdır. Dünyayı keşfetmek isteyen sırt çantalı gezginler sayesinde küresel çapta bir üne kavuşan Trans-Sibirya Demir Yolu Ağı’nın en popüler hattı olan Trans-Sibirya Ekspresi, buradan başlayarak Sibirya boyunca toplam 9.289 km yol katederek Vladivostok’ta sona erer. Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan Trans-Sibirya Ekspresi, toplamda 14 bölge ve 90 şehirden geçer.

Yaroslavsky Tren İstasyonu’ndan kalkan trenler farklı bütçelere ve konfor ihtiyaçlarına hitap eden çeşitli sınıflarda seyahat seçenekleri sunar. 1. sınıf vagonlar, çift kişilik özel kompartımanlara sahip en yüksek konforu sunarken; 2. sınıf vagonlar, dört kişilik odalar ile daha uygun fiyatlı bir konaklama seçeneğine sahiptir. 3. sınıf vagonlar ise “platzkart” adı verilen, daha ekonomik ve açık yatak düzenine sahip geniş bölümlerden oluşur.

Trans-Sibirya Hattı’nın önemli duraklarından olan Irkutsk, Rusya’nın Baykal Gölü’ne açılan kapısı olarak bilinir. Kültürel ve tarihî mirasıyla öne çıkan bu şehir, aynı zamanda benzersiz doğal güzellikleriyle de dikkat çeker. Özellikle Sibirya’nın tarihini ve doğasını keşfetmek isteyen gezginler için Irkutsk, görülmesi gereken duraklardan biridir.

Trans-Sibirya Hattı’nın son durağı Rusya’nın Pasifik kıyısındaki liman kenti Vladivostok’tur. Deniz kenarındaki konumuyla eşsiz bir atmosfere sahip Vladivostok, geleneksel ve modern Rus mimarisinin en güzel örneklerini bir arada sunar. Japon Denizi’ne açılan büyüleyici limanı, geniş caddeleri, tarihî yapıları ve çarpıcı mimarisi ile ünlü Vladivostok’a ulaşmak için 9.000 km’den fazla bir mesafede doğuya gidilir. Bu nedenle, yolculuğun sonunda Moskova saati ile Vladivostok saati arasında 7 saatlik bir fark oluşur. Ancak ilginç bir detay olarak, trenlerin zaman çizelgesi boyunca Moskova saati esas alınır. Yani yerel saat değişse bile biletlerde ve istasyon tabelalarında Moskova saati kullanılır. Bu durum, uzun yolculukta zaman karışıklığını önlemek için yapılan bir uygulamadır.
Moğolistan ve Çin kültürünü deneyimlemek isteyen gezginler ise Trans-Sibirya Demir Yolu Ağı’nın farklı güzergâhlara sahip olan Trans-Mançurya ve Trans-Moğolistan Hatları’nı tercih eder. Bu güzergâhlarda Moğolistan’ın bozkırları, Baykal Gölü’nün berrak sularıyla bezeli doğal güzellikleri ve Çin’in egzotik manzaraları eşliğinde seyahat edilir.

Trans-Sibirya Demir Yolu Ağı’nda Moskova’yı Pekin’e bağlayan Trans-Mançurya Hattı, Trans-Sibirya Ekspresi’nin ana duraklarından biri olan Çita’da, Trans-Sibirya Hattı’ndan ayrılarak Mançurya üzerinden Çin’e geçer ve Pekin’de son bulur. Yaklaşık 6-7 gün süren bu rota üzerindeki önemli duraklardan olan Batı Sibirya’nın başkenti Novosibirsk; tiyatroları, müzeleri ve zengin sanat yaşamıyla dikkat çeker. Novosibirsk Opera ve Bale Tiyatrosu, Rusya’nın en görkemli sanat merkezlerinden biri olarak sanatseverler için mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.

Trans-Sibirya Demir Yolu Ağı’ndaki en etkileyici güzergâhlara sahip Trans-Moğolistan Hattı, Ulan-Ude şehrinde Trans-Sibirya Hattı’ndan ayrılarak Moğolistan üzerinden Ulanbator’a uğrayıp Pekin’e ulaşır. Yaklaşık 6 gün süren bu rota, yolcularına Baykal Gölü’nün eşsiz manzaraları eşliğinde Moğolistan’ın uçsuz bucaksız bozkırları ile Ulanbator’un tarihî dokusunu ve doğal güzelliklerini keşfetme imkânı sunar. Trans-Moğolistan Hattı’nın son durağı Çin Seddi’ne yakın bir noktadadır.

Trans-Moğolistan ve Trans-Mançurya Hatları’ndaki yolculuk sırasında iki uluslararası sınır geçilir. Moskova’dan başlayıp Çin’de son bulan bu seyahat boyunca doğuya gidildiği için yolculuk tamamlandığında, başlangıç saatine göre bir gün öne geçilmiş gibi hissedilir. Bu uzun ve benzersiz seyahat, zamanın akışını hissetmek açısından âdeta bir zaman yolculuğu deneyimi sunar. Yolculuk boyunca farklı iklim koşullarına tanık olunur; Sibirya’nın sert ve karasal ikliminden, Moğolistan’ın ılıman bozkırlarına, ardından Çin’in çeşitli iklim tiplerine geçiş yapılır. Bu değişim, yolculuğu daha da ilgi çekici hâle getirir.

Trans-Sibirya Demir Yolu Ağı’nın dördüncü hattı BAM (Baykal-Amur Hattı), Trans-Sibirya Hattı’nın kuzeyinden geçerek Pasifik kıyısındaki Sovetskaya Gavan’a ulaşır. Hat; dağları, nehirleri ve donmuş toprakları aşmak zorunda olduğu için inşası inanılmaz derecede zorluklarla tamamlanmıştır. Sibirya’nın aşırı soğuk bölgelerinden geçtiği için bazı yerlerde sıcaklık -60°C’ye kadar düşebilir. 4.324 km uzunluğundaki BAM Hattı’nda trenler 15,3 km uzunluğuyla Rusya’daki en uzun demir yolu tüneli olan Severomuysky Tüneli’nden geçer. Bu hattın en etkileyici noktalarından biri, en derin ve en eski tatlı su gölü olan Baykal Gölü’dür. Bu göl, dünya üzerindeki tüm tatlı su rezervlerinin %20’sini içerir ve doğaseverler için eşi benzeri olmayan manzaralar sunar. BAM Hattı, sadece doğal güzellikleriyle değil aynı zamanda Rus, Tatar, Moğol ve Çin kültürleriyle tanışma fırsatı sunmasıyla da benzersiz bir yolculuk deneyimi yaşatır. Sunduğu farklı hat hizmetleri ile Trans-Sibirya Demir Yolu Ağı yalnızca bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda kültürel bir keşif yolculuğudur.
686 okunma