CANNES FİLM FESTİVALİ’NDEN UNUTULMAZ ANLAR
Sinemaseverlerin her yıl merakla beklediği film festivallerinden olan Cannes Film Festivali, her sene renkli görüntülere sahne oluyor. Dünyanın farklı ülkelerinden yıldızlar en güzel kıyafetleri ile festivale akın ederken, yaşanan bazı anlar festivale damga vuruyor. Aşağıda geçmiş senelerin bazı sansasyonel olaylarını listeledik.
1 Eylül 1939’da II. Dünya Savaşı sırasında Adolf Hitler festivali durdurmuş ve Polonya’yı aynı gün işgal ederek İkinci Dünya Savaşı’nı başlatmıştı. Sonraki 7 yıl boyunca gerçekleştirilemeyen festivalde o yıl gösterilen tek film “The Hunchback of Notre Dame” olarak kaldı.
1968’de Fransa’da öğrencilerin başlattığı ayaklanma ve protestolar sonrasında festival, olması gerekenden birkaç gün önce sona ermişti. Godard, Truffaut, Polanski, Lelouch, Malle gibi ünlü sinemacılar da protestoları destekledi. Başlayan protestolar greve dönüştü ve Carlos Saura tarafından yönetilen ve festivalde prömiyeri yapılacak olan “Peppermint Frappe” filmi, yönetmen tarafından festivalden geri çekildi. Film, Cannes’da ancak 40 yıl sonra, ilk kez 2008 yılında gösterildi.
1987’de ünlü modacı Catherine Walker’ın tasarladığı mavi elbiseyle Cannes Film Festivali’ne katılan Prenses Diana, yürüdüğü kırmızı halıda sinema dünyasındaki birçok yıldızdan rol çaldı. Birçok filmi, yönetmeni ve oyuncuyu geride bırakan Prenses Diana, o sene Cannes’da en çok konuşulan isim oldu.
1998’de yönetmen Michael Bay, o sırada henüz tamamlanmamış ünlü felaket filmi “Armageddon”dan yarım saatlik bir bölümü festival davetlilerine izletti ancak duygusal sahnelerdeki kötü diyaloglar ve izleyiciye geçmeyen duygu nedeniyle salondaki çok sayıda izleyici kahkahalar atmaya başladı. Bunun üzerine salonda bulunan başrol oyuncusu Bruce Willis epey bozularak filmin prodüksiyonunun henüz tamamlanmadığını söyledi.
1992’de Cannes plajlarında Jean Claude Van Damme ile bir başka aksiyon yıldızı Dolph Lundgren kavga ederken görüntülenmişti. Daha sonra ikili bu kavganın gerçek olmadığını ve filmleri “Universal Soldier” için bir tanıtım çalışması olduğunu iddia etmişti.
Daha önce yönetmenliğini üstlendiği filmlerle Cannes’da yarışmış olan Sean Penn’in 2016 tarihli filmi “The Last Face”,basın gösteriminde yuhalanmış, duygusal açıdan gülünç, politik açıdan ise sorunlu bulunmuştu. Film, Cannes’daki meşhur eleştirmenler yıldız tablosunda 4 üzerinden 0.2 ortalama alarak ulaşılması güç bir skora imza attı.
2015’te 50’li yaşlarındaki bir grup kadın izleyici yüksek topuklu ayakkabı giymemeleri nedeniyle kırmızı halıya alınmayınca güçlü bir feminist protesto başladı. Hatta Amy Winehouse’ın hayatının anlatıldığı Amy filminin yönetmeni Asif Kapadia’nın eşi Victoria Harwood da sağlık sorunları nedeniyle topuklu ayakkabı giyemediği için kendisine de benzer bir uyarı yapıldığını ama sonradan festivale katılabildiğini söylemişti. Bu tavır, oyuncular arasında da duyulunca kadın oyuncular kırmızı halıda bu kararı protesto etmeye başladılar. BlacKkKlansman filminin prömiyeri için Cannes’da olan Kristen Stewart kırmızı halıda, giydiği topuklu ayakkabısını eline alarak çıplak ayakla yürüdü. Sicario filmiyle festivale katılan Emily Blunt da filminin galasına düz bir ayakkabı giyerek katıldı ve bu protestolara destek verdi.
1,550 okunma