Bir Zamanlar Dijital Olmayan 9 Nostaljik Alışkanlığımız
Yıllar geçip hayat hızla değişirken bir zamanlar gündelik hayatımızın bir parçası olan alışkanlıklarımız da büyük değişimlere uğruyor. Daha 30-40 yıl öncesinin alışkanlıkları, yaşam biçimleri nostaljik anılara dönüşüyor ve yerlerini yepyeni gelenekler alıyor. Bu listemizde eski alışkanlıklarımızı ve onların yerini alan yeni dijital karşılıklarını bir araya getiriyoruz.
Eskiden tatile gittiğimizde, seyahate çıktığımızda gezip gördüğümüz yerleri, keşfettiğimiz güzellikleri sevdiklerimizle paylaşmak için onlara ziyaret ettiğimiz yerlerin güzel fotoğraflarını içeren kartpostallar gönderirdik. Günümüzde bu alışkanlık geçmişte kaldı ve onun yerine gittiğimiz yerlerin fotoğraflarını sosyal medya kanallarında paylaşmaya başladık.
Evde geçirilen akşamların en büyük keyiflerinden biri ise radyo tiyatrosu dinlemekti. Değil bilgisayarların, televizyonun bile hanelere henüz girmediği zamanlarda, en güzel eserlerle radyo tiyatrosu sayesinde tanışırdık. Şimdi akşamlarımızı bilgisayarımıza bağladığımız televizyonlarımızın karşısında geçiriyoruz.
Okula, işe giderken bindiğimiz otobüslerde bugün kullandığımız akbiller, elektronik biletler tabii ki eskiden yoktu. O zamanlar cebimizde, cüzdanımızda yırtılmasın diye özenle sakladığımız kâğıttan yapılmış otobüs biletleri vardı.
Müzik dinlemek için şimdi kullandığımız, elimizden bile daha küçük müzik çalarlar yerine pikaplar, gramofonlar vardı ve en sevdiğimiz şarkıları plaktan dinlerdik. Bu zamanları hatırlayanlar iğnenin plağa değdiği an çıkardığı cızırtıyı da bir tebessümle hatırlayacaktır.
Eskiden başka şehirlerde, başka ülkelerde yaşayan sevdiklerimizle konuşmak, hasret gidermek bu kadar kolay değildi. Şimdi dünyanın herhangi bir yerinde bulunan bir sevdiğimize cep telefonumuz sayesinde saniyeler içinde ulaşabiliyoruz. Oysa geçmişte elimizde bir avuç jetonla ankesörlü telefonların başına gider, jetonun tükenmek üzere olduğunu bildiren uyarı sesini duydukça yenisini atardık.
Bu günlerde çoğumuz müzik dinlemek için internet üzerinde oluşturduğumuz müzik çalma listelerini kullanıyoruz. Eskiden sevdiğimiz şarkıları bir araya getirmek için kendi doldurduğumuz kasetlere başvururduk. Özellikle radyo dinlerken boş bir kaseti hazırda bulundurur, sevdiğimiz şarkılar denk geldikçe kaydederdik.
Okumayı yazmayı öğrenip de bir günlüğe sahip olduğumuzda sanki en yakın dostumuzu bulmuş gibi hisseder, aklımızdan gönlümüzden geçen her şeyi günlüğümüze kaydederdik. Şimdi ise kadim dostumuz günlüklerin yerini onların dijital bir alternatifi olarak görebileceğimiz bloglar alıyor. Tabii blogların günlüklerimizden ufak bir farkı da bulunuyor: Blogları günlüklerin aksine isteyen herkes okuyabiliyor.
Teknoloji hayatımıza girdi gireli çağlardır özleyenleri buluşturan mektuplar da önemini kaybetmiş gibi gözüküyor. Yazdığımız mektuba günlerce bazen haftalarca cevap beklediğimiz zamanların yerini birkaç dakika içinde yazıp yolladığımız e-postalar alıyor.
4,260 okunma