Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
7730
post-template-default,single,single-post,postid-7730,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

Osmanlı Kültüründen İlham Alan Avrupalı Müzisyenlerin Türkleri Anlattığı 8 Opera

Türk kültürünün Avrupa sanatı üzerinde hemen her dönemde etkileri bulunsa da özellikle 18. yüzyılda Avrupa’da Türklerin yaşayışına, hayatlarına, Osmanlı Devleti’ndeki gündelik hayata yönelik ilgi artmış bu durum birçok sanat eseri için ilham olmuştur. Biz de Avrupalı müzisyenlerin kültürümüzden etkilenerek besteledikleri, müzik tarihinde önemli bir yere sahip olan operaları listeledik.

Handel’in Timur Operası

İlk kez 1724 yılında Londra’da sahnelenen Timur ya da orijinal adıyla Tamerlano Operası’nın önemli karakterleri, Timur Devleti Hükümdarı Timurlenk, Osmanlı tarihinin önemli isimlerinden Yıldırım Beyazıt ve Timurlenk’in çaresizce âşık olduğu Beyazıt’ın kızı Asteria’dır. Aşk ve savaşın bir arada yer aldığı bu opera Avrupa’nın birçok kentinde oynanmıştır.

Vivaldi’nin Beyazıt Operası

Yıldırım Beyazıt Avrupa sanat sahnesi için o kadar ilgi çekici bir karakter olmuştur ki, Handel’den 11 yıl sonra Vivaldi’nin Beyazıt Operası da izleyici ile buluşur. Vivaldi’nin elinden çıkan tek opera olan Beyazıt, yakın zamanda ülkemizde de sergilenerek günümüze taşınmıştır.

Mozart’ın Zaide Operası

Müziğin Avustruyalı dâhisi Wolfgang Amadeus Mozart’ın 11 yıl üzerinde çalışmasına rağmen tamamlanamayan operası Zaide, sevgilisi korsanların eline düşen Zaide’nin onu kurtarmak için yaşadıklarını anlatır.

Mozart’ın Saraydan Kız Kaçırma Operası

1782 yılında klasik müziğin kalesi Viyana’da galası yapılan Saraydan Kız Kaçırma, Mozart’ın kariyerinin doruk noktalarından biridir. Operanın konusu bir İspanyol soylusu olan Belmonte’nin uşağı Pedrillo’nun yardımlarıyla, sevdiği kadın Konstanze’yi esir tutulduğu saraydan kaçırmasıdır. Bu saray Akdeniz kıyılarında yer alan Selim Paşa’nın yazlık köşküdür fakat kullanılan dekorların Topkapı Sarayı’nı andırması bazı tartışmalara sebep olmuştur.

Carl Maria Von Weber’in Ebu Hasan Operası

İlk kez 1881 yılında Münih’te sergilenen Ebu Hasan Operası’nın 1001 Gece Masalları’ndan ilham alınarak yazıldığı söylenmektedir. Borç batağında olan Ebu Hasan ve eşi Fatma borçlarından kurtulmak için Ebu Hasan’ın ölümünü ilan etmeye karar verirler fakat işler umdukları gibi gitmez. Weber’in bu operayı bestelerken büyük borçları olduğunun bilinmesi de ilginç bir ayrıntıdır.

Rossini’nin İtalya’da Bir Türk Operası

Milano’nun ünlü La Scala’sında 1814 yılında galası yapılan İtalya’da Bir Türk, iki perdelik bir operadır. Buna rağmen oldukça çok hikâyeyi bir arada barındıran bir konusu vardır. Genç bir yazar olan Prosdocimo kendine yazacak konu aramaktadır, bir diğer yandan Selim Bey ve Zaida’nın arasında ve Don Geronio ve eşinin arasındaki aşk ilişkileri izleyici ile buluşturulmaktadır.

Rossini’nin II. Mehmet Operası

İlk defa 1820 yılında Napoli’de sergilenen bu opera Fatih Sultan Mehmet’in adını taşımaktadır. Ünlü müzisyen Rossini’nin eseri, Eğriboz Kuşatması sırasında geçer ve Bizanslı Anna ile II. Mehmet’in aşkını konu alır. II. Mehmet’e âşık olan Anna, aşkı ile vatani duyguları arasında kalır.

Bizet’nin Cemile Operası

1872 tarihli bir komik opera olan Cemile ilk kez Paris seyircisinin önüne çıkmıştır. Bir cariyenin kızı olan Cemile, Harun’a âşıktır fakat Harun onu istemez ve Cemile, Harun’un yazmanı Splendiano’dan yardım istemek zorunda kalır. Ne var ki Splendiano da Cemile’ye âşıktır ve işler karışacaktır.

 1,858 okunma

akin aksoy