TÜRK SİNEMASININ EMEKTAR İSMİ İHSAN YÜCE
Bizler İhsan Yüce’yi Türk filmlerinde ya fakir kızın iyi niyetli babası ya da mahallenin gariban esnafı olarak tanıdık. 39 yıllık sanat hayatına birçok proje sığdıran Yüce, aslında onlarca filmin senaristliğini ve yönetmenliğini yapmış oldukça üretken bir isim. Sanat eğitimi almamasına rağmen kurduğu tiyatrolar ile sahnelere adım atan, ardından birçok sinema filminin yan rollerinde yer alan İhsan Yüce’nin hayat hikâyesini yazımızda okuyabilirsiniz.
İhsan Yüce, Dağıstan göçmeni Kafkas asıllı yedi çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak 23 Ocak 1929’da Elazığ’da dünyaya gelir. Çocukluk yaşlarında ailesiyle İzmir’e taşınan Yüce, İzmir Atatürk Lisesinden mezun olduktan sonra yüksek tahsil eğitimini İzmir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinde tamamlar ve bir süre özel şirketlerde muhasebeci olarak çalışır.
Sanat yaşamına 1952’de İzmir’de Halk ve Çocuk Tiyatrosunda başlayan Yüce, sadece bir sezon süren Bizim Tiyatroyu kurar. 1965 ile 1966 yılları arasında Lale Oraloğlu Tiyatrosunda çalışır, 1968’de üç arkadaşı ile Ankara Drama Tiyatrosunu hayata geçirir. Bu tiyatroda Dostoyevski’nin ölümsüz eseri Suç ve Ceza’yı sahneleyen ekip, bir sonraki oyunu olan Sahne Işıkları ile seyircinin beğenisini kazanır.
Altın Yumru filmi ile oyuncu olarak sinemaya geçen Yüce, Ertem Eğilmez’in yönettiği; “Senede Bir Gün”, “Bir Millet Uyanıyor” gibi filmlerde oyunculuğa devam eder. Bu dönem kendisinin kaleme aldığı senaryolar yazan Yüce, Aslıer Film Şirketini kurarak senaristliğini, yönetmenliğini ve oyunculuğunu yaptığı “Hayat Cehennemi” adlı filmi çeker.
Kibar Feyzo, Bedrana, Uyanık Gazeteci, Sosyete Şaban, Öğretmen, İnatçı, Fazilet, Şark Bülbülü gibi Türk halkının çok sevdiği filmlerin senaristliğini yapan İhsan Yüce, 39 yıllık sanat hayatında toplam 169 filmde rol alır, oynadığı saf ve masum karakterlerle Türk izleyicisinin kalbine işler. 10 filmin ise yönetmenliğini yapan Yüce, özellikle Kemal Sunal’ın oynadığı 60 filmin senaryosunu kaleme almış önemli bir isimdir. 1976 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “İşte Hayat” filmindeki rolü ile ‘‘En Başarılı Yardımcı Erkek Oyuncu’’ ödülünü alan sanatçı, 1981’de Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “Derya Gülü” isimli filmdeki rolüyle de ‘‘En Başarılı Erkek Oyuncu’’ ödülüne layık görülür. 15 Mayıs 1991’de Üsküdar’daki evinde kalp krizi geçirerek hayata veda eder. Türk sinemasına katkıları oldukça büyük olan Yüce’nin hayatı “Gül Gibi Zabıta Dururken Kızını Çöpçüye Veren Adam” adıyla 2020 yılında kitap olarak da yayımlanmıştır.
2,369 okunma