TÜRK MÜZİĞİNİN 19. YÜZYILDAKİ ÜNLÜ İSMİ HACI ÂRİF BEY
Hacı Ârif Bey, Klasik Türk Müziğimizin bugünkü tabirle duayen ismi İsmâil Dede Efendi’den yarım asır sonra, 1831 yılında dünyaya gelmiştir. Bu dönem, Osmanlı sarayında Batı musikisi etkilerinin belirginleştiği dönem olarak bilinir. Hacı Ârif Bey de içine doğduğu zaman diliminde Türk musikisine çok önemli katkılarda bulunmuş önemli bir bestekârdır. 1885 yılında hayatını kaybeden müzik adamı, hayat hikâyesinden kısa bilgilerle sayfamıza konuk oluyor.
Sesi küçük yaşında fark edilmiş, Zekâi Dede Efendi ve Eyyubî Mehmed Bey’den ders almış, saray bandosu Mızıka-ı Hümayun’da eğitim görmüştür. Böylece genç yaşında saraya adım atmış, sesinin güzelliği Sultan Abdülmecid tarafından onaylanmış, Harem-i Hümayun’da kadınlara musiki dersleri vermekle görevlendirilmiştir. Ne var ki yaşadığı gönül ilişkileri birkaç kez evlendirilmek suretiyle saraydan uzaklaştırılmasına sebep olmuş, fakat ayrılık ve ölüm gibi talihsizliklerle sonuçlanan bu evliliklerin ardından tekrar sarayda kabul görmüştür.
Hacı Ârif Bey’in yaşadığı sevdalar ve ayrılıklar karşısında yaptığı bestelerden bazıları günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. “Şerhedemem hâlimi cananıma / Çare bulunmaz bilirim yâreme” dizelerinin geçtiği eser onlardan biridir ve günümüzde Tarkan gibi ünlü sanatçılar tarafından da seslendirilmiştir. Hacı Ârif Bey’in gücünün, sesinin yanı sıra çok hızlı beste yapmasından ve yüzlerce eseri hafızasında tutabilmesinden kaynaklandığı söylenir. Herhangi bir saz çalmadığı ve nota yazmayı bilmediği halde bir gecede dokuz-on tane beste yaptığı rivayetler arasındadır.
Hacı Ârif Bey Türk musikisinde romantik dönemin başlangıcı olarak kabul edilir. Herkesin anlayabileceği sadelikte sözlerle yazılmış, melodi ve ritim zenginliği içeren şarkı formu onunla birlikte popülerlik kazanmıştır. Padişahlar Abdülmecid, Abdülaziz ve II. Abdülhamid dönemlerinde sarayda görev alan bestekârın yukarıdaki dizeleri de dönemin en ünlü eserleri arasında yer almış ve günümüzde hâlâ seslendirilen şarkılarından biridir.
En çok kullanılan müzik makamlarından “kürdilihicazkâr” da Ârif Bey’in buluşudur. “Gurûb etti güneş dünya karardı” dizesiyle başlayan kürdilihicazkâr makamındaki şarkı ise bestelediği son eserdir. 1000 sayısına ulaşacak kadar çok eser bestelediği rivayet edilmiştir ama günümüze ulaşan sayı 337’dir. Bazı eserlerin sözleri de kendisine aittir, hatta döneminde Mecmûa-i Ârifî isminde bir güfte dergisi çıkardığı da bilinmektedir. Hacı Ârif Bey kendisinden sonra gelen ve günümüzde de etkisi süren çok sayıda müzik üstadına hocalık yapmıştır. Şevki Bey, Lemi Atlı o ünlü isimlerden sadece ikisidir.
2,298 okunma