Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
17473
post-template-default,single,single-post,postid-17473,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

Kış Bitmeden Ağız Tadı ve Gönül Rahatlığı İle Tüketebileceğiniz Besinler

Günümüzde neredeyse tüm sebze ve meyveleri her mevsim görmek ve tatmak mümkün. Mümkün ama bu ne kadar doğru? Hem kendi sağlığımız hem doğanın sürdürülebilirliği için elbette tüm besinleri doğa koşullarının desteklediği dönemde tüketmek en doğru olanı. Çünkü mevsimi olmayan dönemde üretilen besinlerin yetişmesi için kimyasal ürünler kullanılıyor ve bu süreçte de yüksek oranda karbon ayak izi oluşuyor. Ne var ki mevsim sebze ve meyveleri tüketerek bu sorunu rahatlıkla aşabilirsiniz. Fakat sıraladığımız besinlerin güz ve kışa ait olduğunu, kış bitimine de günler kaldığını unutmayın.

1#

Kat kat yapraklarını ister doğrayarak yemek yapın ister haşlayarak dolma sarın ama sonbahar ve kış sebzesi olan lahanayı zamanı geçmeden mutlaka tekrar tadın demek isteriz. Çeşitlerinden Brüksel lahanası, kırmızı ve beyaz lahana da apayrı tatlarda olup kış aylarında bolca yenmesi gereken sebzeler…

2#

Karnabahara ön yargıyla yaklaşan insanlardansanız şu iki tarifi denemeden kesin kararınızı vermemenizi öneririz: Birincisi, fırında beşamel soslu karnabahar; ikincisi ise üstüne dökülen sarımsaklı yoğurt ile servis edilen karnabahar kavurması. Ama bu tarifleri uygulayabilmek için kış bitmeden harekete geçmelisiniz!

3#

Kök ve yaprakları yenebilen kerevizi haşlayarak, dolma yaparak, zeytinyağlı olarak, salatada veya çorbada tüketebilirsiniz. Tarih boyunca ilaç olarak faydalanılmış besinin o kadar çok faydası bulunuyor ki şimdiye kadar tanışmadıysanız bile geç kalmış sayılmazsınız… Ne zaman kış biter, işte o zaman gecikmiş olabilirsiniz.

4#

Akdeniz bölgesinin vitamin deposu kırmızı pancarın yumru yumru köklerini turşu olarak tüketebileceğiniz gibi suyunu çıkararak içebilirsiniz de. Sporcular tarafından özellikle tercih edilen besin düşük kalorili olduğu için diyet programlarının da vazgeçilmez bir ögesi; ta ki kış ayları bitene kadar…

5#

İtalya’dan Amerika’ya ihraç edildikten sonra popülerleşen brokolinin Avrupa’daki tarihi aslında oldukça eski. Minyatür ağaçlara benzeyen bu sebzenin antioksidan niteliği ise sağlık için sık sık tüketmeyi zaruri kılıyor. Aklınızda bulunsun, özelliğini kaybetmemesi için brokolinin haşlanmayıp buharda pişirilmesi tavsiye ediliyor.

6#

Yemeklerin ve salataların en renkli garnitürlerinden olan havucun suyu da oldukça faydalı ve lezzetlidir, hatta havuç-portakal suyu karışımını denemenizi özellikle öneririz. İçerdiği A vitamini ile de göz sağlığının önemli koruyucularından olan besini kış bitmeden bol bol tüketmemek ise yapılacak en büyük hatalardan biri olsa gerek.

7#

Dilim dilim doğranmış turpları çatır çutur yemek kadar, rendeleyip soslayarak salata şeklinde tüketmek de oldukça lezzetlidir. Turp, kalorisi az ama vücudumuza kattığı değerler bir çırpıda sayılamayacak kadar çok olan bir besin. Hem unutmayın, dilimize pelesenk olan “Turp gibiyim!” deyimi de boşuna türememiş!

8#

Mandalina, portakal, greyfurt… Onlarsız bir dünyanın ne kadar eksik olacağını düşünsenize… Mesela; tatlarından, kokularından mahrum kaldığımızı! Kış aylarının olmazsa olmazı bu enfes meyveler, her birimize vitamin desteği vermek için bekleyen birer dost gibiler.

9#

Sadece sağladığı vitaminler için değil, bütün aileyi etrafında toplayan işleviyle de kestanenin yeri apayrı. Kim bilir kaç kere ateş üstünde kebap yaptığınız ya da suda haşladığınız kestanelerin tadına doyamadan yenip bitirildiğine şahit olmuşsunuzdur. Kışın şu son günlerinde de bol bol tüketin, nasıl olsa tadı yine damağınızda kalacak.

 1,412 okunma

akin aksoy