Derin, Zengin ve Kadim Şehir
Düzenli olarak yaptığımız kısa turlardan birini ülkemizin güneydoğu tarafına, medeniyetlerin buluşma noktası Diyarbakır’a yapıyoruz… Kalesine çıkmak, en meşhur hanında soluklanmak, kimlere ilham verdiğini anlamak için lütfen okumaya devam edin…
Sur ilçesindeki Diyarbakır Kalesi’nin Çin Seddi’nden sonra dünyanın en geniş savunma duvarı olduğunu biliyor muydunuz? Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan, dört giriş kapılı, iç ve dış kaleden oluşan yapının surları 9000 yıl öncesinin havasını günümüze taşıyor.
Dicle Nehri, sadece Diyarbakır ya da ülkemiz için değil, beslendiği kollarıyla, yüzyıllardır beslediği uygarlıklarla tüm dünya için başlı başına bir fenomen… On Gözlü Köprü üzerinden Dicle’yi seyretmek ise deneyimlemek gereken bir seyahat hali… Uzunluğu 180 metreye yaklaşan köprü; Dicle Köprüsü, Silvan Köprüsü, Mervani Köprüsü olarak da biliniyor.
Diyarbakır hanlar, hamamlar, kervansaraylar şehridir de bir yandan… Uzun yıllar tüccar hanı olarak kullanılan ve bugün avlusunda dibek kahvesi yudumlayabileceğiniz Hasanpaşa Hanı; bir zamanlar avlusundaki kuyuda tedavi amaçlı sülükler bulunan Sülüklü Han; Çifte Han, Hüsrev Paşa Hanı mimari ve turistik açıdan ilgi gören yerler arasında bulunuyor.
Şehrin merkezinde bulunan Ulu Camii 7. yüzyılda inşa edilmiş, farklı dönemlerde onarım görmüş ve genişletilmiş tarihi bir yapı. Üç ayrı giriş kapısı, büyük bir avlusu ve farklı bölümleri olan camiye mimari açıdan yapılar topluluğu ya da külliye demek daha doğru… Diyarbakır Ulu Camii, Şam Emeviye Camii ile benzer bir üslupta yapılan Anadolu’daki ilk cami olarak kabul ve ilgi görüyor.
Çocukluğunun ve gençliğinin bir bölümü Diyarbakır’da geçen Ahmed Arif; yine burada dünyaya gelen Cahit Sıtkı Tarancı; bir süre Diyarbakır’da yaşayan Ziya Gökalp… Diyarbakır’da izler bırakan bu edebiyatçıların yaşam alanları günümüzde müzeye dönüştürülmüş ve ziyaretçilere açılmış durumda…
Diyarbakır’a yolu düşenlerin mutlaka uğradıkları yerlerden biri de, güçlü sesleriyle insanı şaşırtan dengbejlerin toplandığı ve melodik biçimde şiirler okuduğu Dengbejler Evi… Bu mekân Sur ilçesinde Ziya Gökalp Mahallesi’nde bulunuyor.
Doğu ve Güneydoğu’nun pek çok yerinde olduğu gibi Diyarbakır da türkülerin çokça söylendiği, halayların bolca çekildiği bir ilimiz. Urfa’nın sıra geceleri gibi Diyarbakır’ın da türkülerin söylenip çayların içildiği “eyvan geceleri” vardır ve turistler tarafından büyük ilgi görmektedir.
Farklı toplumların tatlarını birleştirip mutfağını zenginleştirmiş bu şehirde yemek saatlerini iple çekeceğiniz kesin. Patlıcan ya da kabaktan yapılan meftune, kıyma ve bulgurdan yapılan nardanaşı, mercimekle yapılan serbizer gibi onlarca özgün lezzetin başını et yemeklerinin çektiğini söylemeliyiz. Ve tabii ki ağırlığı ve tadı dillere destan olan karpuz da Diyarbakır’ın en özel lezzetlerinden biridir.
1,457 okunma