8 Maddeyle İstanbul’un Ağaç Müzesi Atatürk Arboretumu
Atatürk Arboretumu, İstanbul’da oluşturulmuş yemyeşil bir dünya… Listemizle bu dünyaya, yani ladinlerin, ıhlamurların, manolyaların, bambuların, salkım söğütlerin, karaçamların ve dahi saymakla bitiremeyeceğimiz yüzlerce ağacın gölgesine sığınmaya ne dersiniz?
Gelin önce kelimenin anlamına bakalım, ne de olsa günlük yaşamda pek de aşina olmadığımız bir sözcük “arboretum”… Latince kökenli kelime, “ağaç parkı” anlamında kullanılıyor. Bu park kendiliğinden oluşmuyor elbette; oluşması için bilimsel veriler eşliğinde dünyanın pek çok yerinden getirilen bitkilerin büyük çabalarla yetiştirilip korunması gerekiyor. Bu nedenle arboretum için “bitki müzesi” de denilebiliyor.
Atatürk Arboretumu Sarıyer’de, İstanbul’un akciğeri olarak da nitelenen Belgrad Ormanı’nın güneydoğusunda yer alıyor… Şehrin keşmekeşinden uzak bölgede 296 hektarlık bir alanı kaplayan arboretum, yazları yemyeşil bir görüntü verirken sonbaharda rengârenk olan ağaçlarla ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor.
Tarihçesine gelirsek… Ülkemizde bir ağaç parkı oluşturmak için ilk adımlar 1949 yılında atılmış. O zaman 38 hektarlık bir alan hedef alınmış ve çalışmalar çeşitli aralıklarla devam etmiş. Atatürk’ün 100. doğum yılı kutlamaları yapıldığı sırada da parka “Atatürk Arboretumu” adı verilmiş. Açılışı ise 1992 yılına denk geliyor.
Değil görmek belki adını bile duymadığımız, dünyanın dört bir köşesinden egzotik ve endemik türlerin yer aldığı arboretumda 2000 çeşit bitki bulunuyor. Bitki seçiminde bölgemizin iklim koşullarına uygunluğu birinci derecede önem arz ediyor.
Arboretum, her şeyden önce pek çoğumuzun görme şansına sahip olamadığı bitkilerle tanışmamızı sağlıyor. İlkokul düzeyinden üniversite seviyesindeki öğrencilere konuyla ilgili geniş bir bilgi sahası sunarken bilimsel araştırmalara da kapılarını açık tutuyor. Önemli katkılarından bir tanesi de ziyaretçilerine kazandırdığı çevre koruma bilinci…
Arboretuma gittiğinizde yapacak birçok aktivite bulabilirsiniz. Örneğin; yürüyüş parkurlarında oksijeni içinize derin derin çekerek yürüyüşler yapabilirsiniz. Kitabınızı yanınıza alıp harika manzaralı göletin kıyısına kurulabilirsiniz. Müziğinizi dinleyerek doğanın içinde kaybolabilir, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.
Ağaç parkında neler yapılamaz sorusuna verilecek ilk cevap ise elbette “piknik yapılamaz ve ateş yakılamaz” olacaktır. Evcil hayvanlara kapalı olan alana yiyecek ve içecek maddesi sokulamıyor. Ayrıca fotoğraf makinenizi götürebilirken içeri profesyonel çekim setleriyle girmenize izin verilmiyor.
Ziyaret etmeyi düşünenler için belirtelim, mülkiyeti ve finansmanı Orman Genel Müdürlüğüne ait mekân pazartesi günleri kapalı… Diğer günler ise sabah 08.30’dan itibaren, yaz günleri 20.00’ye, kış günleri ise 17.00’ye kadar açık.
1,412 okunma