Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
6925
post-template-default,single,single-post,postid-6925,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

9 Madde İle Uzaya Gönderilen İlk Mesajın Hikâyesi

İnsanlık her zaman bilinmeyene, uzaya, kâinatın gizemlerine karşı kuvvetli bir ilgi duymuştur. Bu ilgimizi tatmin etmek için dünyanın en büyük bilim kurumları araştırmalar yapmış, uzay araştırmalarına büyük kaynaklar ayırmıştır. Kâinatı keşfetme ve uzaydaki yaşam formları ile tanışma arzumuzun bir ürünü de 1977 yılında Voyager 1 ve Voyager 2 uzay araçlarıyla beraber uzaya gönderilen altın plaklardır. Karşınızda, 9 madde ile insanlık tarihinin en özel plakları ve bu plakların içinde yer alan Türkçe mesajın hikâyesi…

1977 yılında, NASA Voyager 1 ve Voyager 2 isimli iki uzay aracını uzaya fırlatır. Voyager 1’in 40.000 yıl yani 17.6 ışık yılı sonra, Zürafa Takımyıldızı’nda bulunan  AC+79 3888 isimli yıldıza ulaşması planlanmıştır.

Biz insanlar nasıl uzayı tanımak istiyorsak uzaydaki potansiyel canlı formların da bizi tanımak isteyebileceği düşünülerek dünyadaki yaşamı tanıtan kayıtlar yapılır ve altın plaklara kaydedilerek Voyager 1’in içine yerleştirilir.

Voyager’ı planlayan bilim insanlarının amacı bu plakların bir uzaylı yaşam formunun eline geçmesi durumunda, dünya hakkındaki en önemli bilgileri karşı tarafa iletmekti. Elbette bu plakların içine gezegenimiz ile ilgili her şeyi kaydetmek mümkün değildi.

Plaklara kaydedilecek bilgileri seçmesi için bir ekip oluşturuldu ve ekibin başına dünyaca ünlü astrobiyolog Carl Sagan getirildi. Carl Sagan bu projeyi, kozmik okyanusa içinde not olan bir şişe bırakmaya benzetmişti. Uzmanlardan oluşan ekip, titiz bir çalışma sonucunda 115 görüntü ve sesi bu plaklara kaydedilmek üzere seçti.

Plaklarda, dünyanın doğal ortamını tanıtacak gök gürültüsü, dalga sesi, yağmur sesi gibi kayıtlara ve görüntülere de yer verilmiştir. DNA, insan anatomisi, güneş sistemi gibi konularda bilgi veren görseller bakırdan yapılarak altın ile kaplanan plaklara aktarılmıştır.

Dünya ile ilgili bilimsel verilerin yanı sıra kültürümüzü tanıtması amacıyla çeşitli ses kayıtları da bu plaklara eklendi. Beethoven’dan Chuck Berry’e birçok müzisyenin eseri ve dünyanın farklı dillerinde mesajlar plaklarda yer buldu.

Tam 55 farklı dünya dilinde kaydedilen mesajlardan biri de Türkçe’ydi. Plaktaki Türkçe mesaj, Arkeolog Peter Ian Kuniholm’un sesiyle kaydedildi. Kuniholm mesajda ünlü şairimiz Behçet Kemal Çağlar’dan öğrendiği, “Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabahı şerifleriniz hayır olsun” cümlesini seslendirmişti.

Bu plakları özenle hazırlayan ekip, plakların nasıl çalınabileceği ile ilgili açıklayıcı çizimleri de plakların köşesine iliştirdi. En yakın yıldıza ulaşmasının 40.000 yıl süreceği hesaplanan Voyager 1, bir gün yeni medeniyetler tarafından keşfedilir ve gezegenimizi tanıtan bu plaklar çalınabilir mi, bilmiyoruz.

Uzaylı medeniyetlerin ilgisini çekip çekmeyeceği henüz bilinmese de dünyanın tarihini, yapısını, üzerindeki yaşamı mükemmel şekilde özetleyen bu değerli kayıtlar, plak ve CD formatlarında basılarak satıldı ve dünya çapında büyük ilgi gördü. Üstelik son günlerde plakların doldurulmasının 40. yılını kutlamak amacıyla tekrar basılmalarıyla ilgili çalışmalara da başlandı.

 3,002 okunma

akin aksoy