8 Madde İle Trabzon Karadağ’ın Eteklerine Kurulmuş Sümela Manastırı
Karadeniz turlarının en ilgi çekici yanlarından biri Trabzon’daki Sümela Manastırı’nı ziyaret etmektir. Hristiyanlık dini için kutsal olan bu ihtişamlı yapının fotoğraflarını önceden görmüş olsanız bile Sümela Manastırı’nı kendi gözlerinizle gördüğünüzde hayrete düşmemeniz imkânsızdır. Çağlar boyunca ayakta kalmış ve Trabzon’un tarihine şahit olmuş Sümela Manastırı’nı 8 madde ile huzurlarınıza getiriyoruz.
Sümela Manastırı, Altındere Vadisi içinde, Karadağ eteklerinde bulunur ve yüksekliği 1150 metredir. Manastırın MS 300’lü yıllarda inşa edildiğini göz önünde bulundurduğumuzda bu tarihte bu kadar yükseğe böyle heybetli bir yapı inşa edilmiş olmasına şaşırmamak mümkün değildir.
İlk başta bir kilise olarak inşa edilen manastırın temelleri rivayetlere göre iki aziz tarafından atılmış. Aziz Barnabas ve Aziz Sophronios’un aynı rüyayı gördükleri, birbirlerinden habersiz olarak Trabzon’a geldikleri ve Sümela Manastırı’nın temellerini attıkları düşünülüyor.
Sümela Manastırı’nın temellerinin atılmasından yaklaşık olarak 1000 yıl sonra yani 1300’lü yılların ikinci yarısında zamanın Trabzon Rum Hükümdarı III. Alexios tarafından bir manastıra çevrildiği düşünülmektedir. Aradaki bu bin yıllık süreçte neler yaşandığına dair kesin bilgiler bulunmamaktadır
Orijinal adları Panagia Sumela ya da Theotokos Sumela olan Sümela, bir Rum Ortodoks manastırıdır ve yapı olarak Anadolu’daki Kapadokya Kiliseleri ile benzerlik gösterir. Manastırda, ana kaya kilise, şapel, fırın, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ve ayazma bölümleri bulunur.
Manastır 14. yüzyıldan itibaren Türkmen akınlarına karşın bir ileri karakol olarak kullanılmış. Trabzon’u fetheden Osmanlı Devleti, manastıra dokunmamış hatta Yavuz Sultan Selim buraya iki şamdan hediye etmiş. Ayrıca Fatih Sultan Mehmet’ten III. Murat’a dek birçok Osmanlı padişahının da manastır ile ilgili fermanları bulunduğu bilinmektedir.
Manastırın yukarı kısmında bulunan bir çeşmeden hastalıklara deva olduğuna inanılan kutsal bir suyun aktığına, Osmanlı padişahlarının bu sebeple Hristiyanlığın ilk mabetlerinden biri olan yapıya dokunmadığına dair söylentiler de bulunur.
Sümela Manastırı Hristiyanlık için çok önemli bir yapıdır ve bunda manastırda bulunan fresklerin de önemli bir payı vardır. Bu kadim yapıda Meryem’in doğuşu, İsa’nın doğuşu gibi tasvirler ve İncil’den resimler bulunur. İncil’in yazarlarından Aziz Luka’nın yaptığı üç Panagia ikonasının da burada bulunduğu fakat Rus işgali sırasında kaçırıldığı düşünülmektedir.
Manastır, günümüzde de Hristiyanlık açısından önemini kaybetmemiştir. Her sene Ağustos ayında manastırın çevresinde şenlikler düzenlenir. Hatta 2010 yılında, yani tam 88 yıl sonra Hristiyanlar için oldukça önemli bir gün olan 15 Ağustos Meryem Ana’nın Göğe Yükselişi Sümela Manastırı’nda kutlanmış ve ayini Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetmiştir.
3,865 okunma