USTA YÖNETMEN HAYAO MİYAZAKİ VE EN SEVDİĞİMİZ FİLMLERİ
Yaşamı, insanı ve doğayı ele alış şekliyle animasyonun en büyük ustalarından biri olarak kabul edilen Miyazaki, elde ettiği başarısıyla Time dergisi tarafından “Dünyanın En Etkileyici İnsanları” listesine girerken yarım asırdan fazla bir süredir ürettiği eserlerle hayal dünyasının kapılarını izleyicilerine aralıyor. Gelin bu usta ismi ve gönlümüzü fetheden ünlü filmlerini yakından inceleyelim.
5 Ocak 1941’de Tokyo’da doğan Miyazaki, lisede okurken izlediği ve dünyanın ilk renkli uzun metrajlı animasyonu “Hakujaden” filminden çok etkilenir ve kendisi de daha o yaşlarda çizgi roman sanatçısı olmaya karar verir. Üniversitede uluslararası ilişkiler ve ekonomi eğitimi alan Hayao, mezun olduktan sonra Japon film şirketi Toei Animasyon Şirketinde animatör olarak çalışmaya başlar. Bu dönemde yönetmen Isao Takahata ile tanışan Hayao Mayazaki, 1985’te yapımcı Toshio Suzuki’yi de yanına alarak başarıya kavuşan filmleri çekecekleri “Studio Ghibli” isimli animasyon stüdyosunu kurar.
Nihayet yıllardır kafasında oluşturduğu hikâyeleri çekebilmek için uygun kişilerle bir araya gelen Miyazaki, bilim kurgu tarzındaki ilk anime filminin “Rüzgârlı Vadi” olduğunu duyurur. Miyazaki’nin aynı ismi taşıyan mangasından uyarlanan film, esasen stüdyo kurulmadan bir sene önce, 1984’te tamamlansa da Studio Ghibli’nin ilk filmi olarak arşivlere geçer. Film, insanoğlu tarafından kirletildiği için yaşanılamaz hâle gelen doğanın kendini koruma güdüsüyle farklı bir dünyaya dönüşmesini anlatır. Hem senaryosunu yazdığı hem yönetmenliğini üstlendiği ilk filmi ile “Animage” dergisinin büyük ödülü dâhil birçok anime ödülünün de sahibi olur.
Stüdyonun ve Miyazaki’nin ikinci filmi, yine yoğun ilgiyle karşılanan ve izleyicilerin karşısına 1986’da çıkan “Gökteki Kale”dir. Filmde genç bir kızın başından geçen maceralar konu edinir. Sheeta, sahip olduğu gizemli mavi bir kristal sebebiyle hükûmet için çalışan gizli ajanlar tarafından kaçırılır ve uçan bir gemiyle bilinmeyen bir yere götürülür. Korsanların da peşine düştüğü kristal ile kaçmaya çalışırken maden işinde çalışan bir çocuk olan Pazu ile yolları kesişen Sheeta, yeni dostuyla birlikte korsanlara ve yabancı ajanlara karşı savaşarak onlardan önce efsanevi uçan şatoyu bulmaya çalışır.
1980’lerden günümüze Komşum Totoro, Küçük Cadı Kiki, Dün Gibi, Kırmızı Kanatlar, Prenses Mononoke gibi anime efsanelerini çeken Miyazaki, 2001’de “Ruhların Kaçışı” filmi ile seyircisinin karşısına yeniden çıkar. Ailesiyle birlikte yeni bir mahalleye taşınan Chihiro Ogino’nun maceralarının anlatıldığı film, tüm zamanların en iyi filmlerinden biri olarak kabul edilir. 2002 yılında Berlin Uluslararası Film Festivali’nde Altın Ayı Ödülü’nü, 2003’te ise ilk Oscar Ödülü’nü Ruhların Kaçışı animasyonuyla alır.
2004 çıkışlı anime filmi “Yürüyen Şato”, İngiliz yazar Diana Wynne Jones’un 1986’da yayımlanan aynı adlı kitabından uyarlanmıştır. Yapımcılığını Toshio Suzuki’nin üstlendiği filmin yönetmeni son anda projeden ayrılınca yerine yönetmenliği bıraktığını açıklayan Hayao Miyazaki gelir. 2004’te Venedik Film Festivali’nde ilk gösterimini yapan film, 232 milyon dolara yakın hasılat elde ederek finansal açıdan en başarılı Japon filmlerinden biri olur. Oscar’a da aday gösterilen film, Sophie isimli kendine güveni olmayan genç bir kızın ihtiyar bir kadına dönüştürülmesini anlatır. Sophie’nin maceraları sürükleyici olduğu kadar her Miyazaki filminde olduğu gibi toplumsal mesajlar da içerir.
Dünyanın farklı ülkelerinden birçok ödül kazanan Miyazaki’nin son uzun metrajlı filmi, “Rüzgâr Yükseliyor” olur. Konusunu Tatsuo Hori’nin kısa öyküsü olan “Kaze Tachinu” adlı eserden alan film, 2013 yılında Altın Küre Ödülleri’nde “En İyi Yabancı Dilde Film” kategorisinde ve Oscar’da adaylık elde eder. Film, II. Dünya Savaşı’nda geçer ve Jiro Horikoshi’nin kurgusal biyografisi niteliği taşır. Üstat Hayao Miyazaki’nin muhteşem kariyerinin son filmi olan Rüzgâr Yükseliyor, Miyazaki’nin o kendine has masalsı anlatımıyla izleyicisinin kalbini bir kez daha fethetmeyi başarır.
2,579 okunma