
TÜRK TARİHİNİN BÜYÜK HARİTACISI PİRİ REİS
1513 yılında Osmanlı denizcisi ve haritacısı Piri Reis tarafından çizilen “Dünya Haritası”, yalnızca bir coğrafi belge değil, aynı zamanda dönemin denizcilik birikimini ve keşif ruhunu yansıtan önemli bir eserdir. Günümüze ulaşan parçası; Güney Amerika’nın doğu kıyılarını, Afrika’nın batı kıyılarını ve Atlantik Okyanusu’nu ayrıntılı şekilde gösterir. Bu olağanüstü çalışma, yalnızca Osmanlı denizciliğinin ulaştığı düzeyi değil, 16. yüzyılın dünya görüşünü de belgeleyen kültürel bir miras niteliğindedir. Bu nedenle UNESCO, 2011 yılında aldığı kararla 2013 yılını “Piri Reis Haritası’nın 500. Yıl Dönümü” olarak ilan etmiştir. Yazımızda, Piri Reis’in haritalarına ve denizcilik mirasına detaylı biçimde göz atacağız.

Piri Muhyiddin bin Hacı Mehmed (Piri Reis), 15. yüzyılın ortalarında Gelibolu’da doğar. Genç yaşta amcası Kemal Reis’in yanında denizciliğe başlar ve onunla Akdeniz’in çeşitli bölgelerinde seferlere katılır. Bu dönemde Venedik, Sicilya, Tunus, Cezayir ve İspanya kıyılarını dolaşır; Kuzey Afrika’daki bazı liman kentlerinde konaklar. Genç yaşta kazandığı bu deneyimler, Piri Reis’in hem denizcilik bilgisini hem de haritacılık yetkinliğini şekillendirir.

1495-1496 yıllarında II. Bayezid’in çağrısıyla devlet hizmetine giren Piri Reis, Osmanlı donanmasında önemli görevler üstlenir. 1499 yılında Batı Yunanistan’daki İnebahtı Kuşatması’nda göke kaptanı; 1500-1501 yıllarında ise Mora Yarımadası’nın güneybatısında bulunan Modon, Koron ve Anavarin’in fetihlerinde kadırga reisi olarak görev yapar. Aynı dönemde Ege’de ticaret yollarını korumak ve Rodos’taki Müslüman esirleri kurtarmak amacıyla düzenlenen seferlere katılır. 1511 yılında amcası Kemal Reis’in bir deniz kazasında hayatını kaybetmesinin ardından Piri Reis, Gelibolu’ya döner ve haritacılığa yönelir.

1513 yılında, onu dünya çapında tanınır kılacak ilk dünya haritasını hazırlar. Avrupa ve Afrika’nın batı kıyıları ile Güney Amerika’nın doğu kıyılarını gösteren bu harita, Amerika kıtasını betimleyen en eski haritalardan biri kabul edilir. Kristof Kolomb’un da aralarında bulunduğu yirmi farklı kaynaktan derlenerek oluşturulan bu eser, 16. yüzyılın Avrupalı ve Müslüman denizcilerine ait coğrafi bilgileri bir araya getiren son derece değerli bir belgedir. 1516-1517 yıllarındaki Mısır Seferi sırasında Nil Nehri boyunca yaptığı gözlemler, ona yeni coğrafi bilgiler kazandırır. 1513’te tamamladığı haritasını, 1517’de Mısır’ın fethinden hemen sonra Yavuz Sultan Selim’e sunar.

Piri Reis, 1521’de Kanuni Sultan Süleyman’ın Belgrad Seferi sırasında Tuna donanmasında görev alır; ardından Rodos Seferi gibi önemli deniz harekâtlarına katılır. 1524 yılında, Sadrazam İbrahim Paşa ile çıktığı Mısır yolculuğunda, Kitâb-ı Bahriyye’nin ilk taslağını İbrahim Paşa’ya sunar. 1526’da ise, Kitâb-ı Bahriyye’nin ikinci ve geliştirilmiş nüshasını tamamlar. Bu eser hem denizcilik rehberi hem de coğrafya ansiklopedisi niteliğinde olan çok önemli bir eserdir. Aynı yıl İbrahim Paşa’nın aracılığıyla Kanuni Sultan Süleyman’ın himayesine girer ve Hint Deniz Seferleri’nde görev alır. 1528 yılında ise hazırladığı ikinci dünya haritasını Kanuni’ye sunar.

Piri Reis’in 1528 yılında çizdiği ikinci dünya haritasından günümüze ulaşan parça, haritanın kuzeybatı köşesini gösterir. Bu parçada Orta Amerika kıyıları, Florida, Kanada’nın kuzeydoğusu ve Grönland yer alırken; dönemin keşiflerine dayanarak adalar ve kıyılar daha doğru ve ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Kolomb’un hatalı haritasına dayanan ilk haritanın aksine, Bahama, Antiller, Haiti ve Küba bu kez daha gerçekçi biçimde çizilmiştir. Ayrıca, 1517-1519 yıllarında keşfedilen Yucatán Yarımadası ve Honduras’ın da bulunduğu bu haritada, Küba “Isla di Vana” olarak adlandırılır. İlk haritada yer almayan Yengeç Dönencesi, bu haritada “Günuzadısı” adıyla gösterilir ve yanına “Bu hat, günün çok uzadığı yere işarettir.” notu düşülür. Daha büyük ölçekli ve teknik açıdan gelişmiş olan bu ikinci harita, döneminin en ileri örneklerinden biri kabul edilir.
Sadece bir Osmanlı kaptanı olarak değil; aynı zamanda bir bilim insanı, bir kâşif ve çağının çok ötesinde bir haritacı olarak tanınan Piri Reis’in 1528 yılında hazırladığı ikinci dünya haritasının ne yazık ki yalnızca üçte biri günümüze ulaşır. Bugün Topkapı Sarayı’nda korunan bu harita, ondan bize kalan değerli bir mirastır. Piri Reis hakkında daha fazla bilgi için videomuzu izleyebilirsiniz.
242 okunma