Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
30686
post-template-default,single,single-post,postid-30686,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

TAŞA İŞLENMİŞ EŞSİZ ŞAHESER DİVRİĞİ ULU CAMİİ VE DARÜŞŞİFASI

Anadolu’nun kalbinde, Sivas’ın Divriği ilçesinde yükselen Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, yalnızca bir ibadethane değil; taşın dile geldiği bir sanat eseri olarak yüzyıllardır ayakta duruyor. 13. yüzyıl Selçuklu taş işçiliğinin en göz kamaştırıcı örneklerinden biri olan bu yapı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almasıyla sahip olduğu kültürel mirasın evrensel değerini simgeliyor. Kapılarındaki olağanüstü taş işçiliğiyle görenleri kendine hayran bırakan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası hakkındaki detaylar yazımızda.

1#

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, 1228-1229 yıllarında, Selçuklu Devleti’ne bağlı Mengücek Beyliği Dönemi’nde, Süleyman Şah’ın oğlu Ahmed Şah ile eşi Melike Turan Melek tarafından inşa ettirilmiştir. Caminin mimarı, dönemin ünlü taş ustası Ahlatlı Hürrem Şah’tır. Hürrem Şah, yapının hem mühendislik hem de estetik detaylarında sergilediği üstün ustalıkla yalnızca Anadolu’ya değil, dünya mimarlık tarihine de adını kazımıştır.

2#

İslam mimarisinin bu başyapıtı, iki kubbeli türbeye sahip bir cami ile ona bitişik bir darüşşifadan (hastane) oluşmaktadır. Caminin en dikkat çekici yanı, dört farklı giriş kapısındaki taş oymalarının benzersiz detaylarıdır. Kapılarda yer alan geometrik desenler, bitkisel motifler ve sembolik figürler, sanat tarihçileri tarafından “taş işçiliğinde bir rüya” olarak nitelendirilmektedir.

3#

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, dıştan sade bir mimari görünüme sahiptir; ancak Darüşşifa Taç Kapısı, Cami Kuzey Taç Kapısı, Cami Batı Taç Kapısı ve Şah Mahfili Taç Kapısı’nın her biri, birbirinden farklı ve göz kamaştırıcı bezemeleriyle birer mimarlık ve mühendislik harikasıdır. Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen plana sahip olan cami, tamamen kesme taşlarla inşa edilmiştir. Her bir kapı, ışık ve gölge oyunları sayesinde günün farklı saatlerinde değişen görünüme bürünür. Bu dinamik estetik, yapının mimari zekâsını gözler önüne sererken, sanatın doğayla nasıl uyum içinde olabileceğini de ortaya koyar.

4#

Ahlatlı Hürrem Şah önderliğinde Ahlatlı ve Tiflisli ustaların ellerinden çıkan taş işçiliğinin en nadide ve en ince örneklerini teşkil eden bu motiflerin dünyada eşi benzeri yoktur. Caminin iç mekânı ise kapılarına kıyasla daha sade bir tasarıma sahiptir. Bu sadelik, ibadet edenlerin dikkatinin dağılmaması ve huzurun bozulmaması amacıyla özellikle tercih edilmiştir. İç mekân, sekizgen sütunları birbirine bağlayan çift yönlü sivri kemerlerle 25 birime ayrılmıştır. Mihrap önündeki bölüm geniş tutulmuş, orta kısmı yuvarlak kubbelerle kaplanmıştır. Diğer alanlarda ise yıldız, artı işareti ve bileşik tonozlar gibi farklı formlarda tonozlar kullanılarak yapıya estetik çeşitlilik kazandırılmıştır. Bu tasarımlar hem işlevsel hem de görsel açıdan mekânın huzurlu ve sade atmosferini desteklemektedir.

5#

Divriği Ulu Camii’yi farklı ve özgün kılan bir diğer özellik ise, uzaktan bakıldığında simetrik gibi görünen; ancak yakından incelendiğinde asimetrik olduğu anlaşılan bezemelerdeki on binlerce motifin hiçbir zaman birbirini tekrar etmemesidir.

6#

Camiye bitişik olarak inşa edilen iki katlı darüşşifa, hastaların su sesiyle şifa bulduğu, çağının ötesinde bir sağlık merkezidir. Dönemin tıp merkezi olarak hizmet veren bu yapı, giriş kapısındaki zarif işlemeler ve figürlerle yalnızca dönemin sanat anlayışını yansıtmakla kalmaz; aynı zamanda mekânın şifa veren ruhunu da gözler önüne serer. Taşın âdeta bir dantel gibi işlendiği Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’ndaki bu barok mimari üslubun, Türk ve İslam sanatında bir benzeri daha yoktur. Taç kapılarda olduğu gibi, cami içindeki her sütun, sütun kaidesi, sütun başlığı ve kubbe içi tavan süslemeleri de farklı üslup ve bezeme örneklerini sergiler.

7#

Osmanlı Dönemi’nin ünlü seyyahı Evliya Çelebi, gezileri sırasında ziyaret ettiği Divriği Ulu Camii’nin eşsiz ihtişamını şu sözlerle dile getirmiştir: “Methinde diller kısır, kalem kırıktır.” Yani Evliya Çelebi için Divriği Ulu Camii’nin görkemini övmeye kalkışan diller yetersiz kalır, sözcükler bu yapının güzelliğini anlatmaya yetmez; yazıya dökmek isteyenin kalemi acizdir, ne yazarsa yazsın bu ihtişamı aktaramaz. 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Türkiye’de UNESCO tarafından koruma altına alınan ilk eser olma özelliğini taşıyor. Görenleri kendine hayran bırakan bu sıra dışı Selçuklu eseri, “Anadolu’nun El Hamrası” olarak da anılmaktadır.

 536 okunma

Derya Ülkar