Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
30766
post-template-default,single,single-post,postid-30766,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

MENDERES NEHİRLERİNDEN DOĞAN KÜLTÜREL MİRASLARIMIZ

Aydın, İzmir, Manisa, Afyon ve Uşak illerinden geçen Büyük ve Küçük Menderes Nehirleri, binlerce yıldır bereketli sularıyla bölge topraklarını besleyerek pek çok medeniyetin ve şehrin kurulmasına zemin hazırlamıştır. Bu şehirlerde doğan fikirler, felsefeler, sanat eserleri ve bilimsel gelişmeler tarihe iz bırakmıştır. Batı Anadolu’nun en büyük nehri olan Büyük Menderes, geçmişten günümüze bölgenin önemli bir sulama ve tarım kaynağı olmuştur. İzmir’in Ödemiş ilçesinden doğup Aydın’ın Selçuk ilçesi kıyılarından denize dökülen Küçük Menderes ile birlikte yalnızca ülkemize değil, tüm dünyaya kültürel miras kazandıran devletlerin ve şehirlerin doğuşunda etkili olmuştur. Bu yazımızda, Menderes Havzası’nda hayat bulan tarihî değerlerimizi listeledik.

Menderes Magnesiası

Aydın’da, Menderes Nehri kıyısında yer alan Menderes Magnesiası, Antik Dönem’de Lidya Krallığı topraklarında kurulmuş önemli bir yerleşim yeridir. Tarihi MÖ. 12. yüzyıla kadar uzanan Magnesia, Helenistik Dönem’de (MÖ. 330 – MÖ. 30) büyük bir gelişme göstermiş; önemli bir ticaret ve kültür merkezi hâline gelmiştir. Çeşitli medeniyetlerin etkisi altında kalan ve farklı kültürel unsurları barındıran antik kentteki tiyatro, stadyum, agora ve tapınak gibi yapılar, antik çağlardaki sosyal ve kültürel hayata dair önemli ipuçları vermektedir.

Sardes Antik Kenti

Sardes, Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Sart kasabası yakınlarında yer alan, Lidya medeniyetine başkentlik yapmış antik bir kenttir. MÖ. 13. yüzyılda kurulmuş, MS. 12. yüzyılda ise yıkılmıştır. Roma ve Bizans Dönemleri’nde de önemli bir yerleşim merkezi olmayı sürdürmüştür. Tarım, hayvancılık, ticaret ve özellikle altın madenciliği sayesinde büyük bir zenginliğe ulaşan Sardes, MÖ. 7. ve 6. yüzyıllar arasında dikkat çekici bir gelişme göstermiştir. Para, sanat, müzik, felsefe, astronomi, coğrafya ve heykelcilik gibi birçok alan bu topraklarda gelişmiştir. Sardes; Pers Dönemi’nde satraplık (valilik) merkezi, Roma Dönemi’nde eyalet merkezi, Bizans Dönemi’nde ise yerel idare merkezi olarak kullanılmıştır. Ancak ticaret yollarının değişmesiyle birlikte, Bizans İmparatorluğu’nun son dönemlerinde önemini yitirmiştir.

Alinda Antik Kenti

Etrafı surlarla çevrili Alinda Antik Kenti, bölgedeki granit taşlarla inşa edilmiş önemli mimari eserlere sahiptir. Sur duvarları, kuleler ve su kemerleri büyük ölçüde korunmuş olup günümüze kadar ulaşmıştır. Alinda’da en dikkat çeken yapı, genellikle antik kentlerde yüksek bir tepe üzerine kurulan ve dinî ya da savunma amaçlı kullanılan akropol alanıdır. Şehrin en yüksek noktasında yer alan bu alan, çeşitli yapı ve tapınakları da içinde barındırır. Akropolün güneybatı sırtlarında, doğal eğime uyumlu olarak yerleştirilmiş büyük bir amfi tiyatro bulunur. Helenistik Dönem’e ait özellikler taşıyan bu tiyatronun sahne binası tamamen yıkılmış olsa da Alinda’daki tapınaklar, çevredeki evlerin arasında konumlanan lahitler ve çok sayıda granit yapı ile kent, görülmeye değer antik yerleşimler arasında yer alır.

Birgi Tarihî Kenti

İzmir’in Ödemiş ilçesindeki Birgi köyü, sırasıyla Frigler, Lidyalılar, Ahameniş İmparatorluğu, Pergamon Krallığı ve Roma İmparatorluğu’nun egemenliğinde kalmış; MS. 13. ve 14. yüzyıllarda ise Aydınoğulları Beyliği’ne başkentlik yapmış önemli bir yerleşim yeridir. 1426 yılında Osmanlı topraklarına katılan Birgi, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından 2022 yılında “En İyi Turizm Köyleri” listesine alınarak, dünyanın en iyi 32 turistik köyü arasında yer almıştır. Tarihi MÖ. 2000’li yıllara uzanan Birgi, 700 yılı aşkın süredir koruduğu göz alıcı mimari dokusuyla dikkat çeker. Ahşap pencereli taş konakları, yüzyıllık çınar ağaçları, tarihî hamamları, çeşmeleri ve dar sokaklarıyla Birgi Köyü, Menderes Havzası’nın en değerli kültürel mirasları arasında yer almaktadır.

Afrodisias Antik Kenti

Tarihi MÖ. 5000’li yıllara kadar uzanan, Aydın’ın Karacasu ilçesindeki Afrodisias Antik Kenti, MÖ. 6. yüzyılda küçük bir köy iken, MÖ. 2. yüzyılda Menderes Vadisi’ndeki yoğun şehirleşme süreciyle birlikte kent devleti statüsüne kavuşmuştur. Roma İmparatoru Augustus’un “Tüm Asya’dan kendime bu kenti seçtim.” sözleriyle koruma altına alınan Afrodisias’a, vergi muafiyeti ve özerklik gibi önemli ayrıcalıklar tanınmıştır. Bu tarihten sonra hızla gelişen kent, Akdeniz dünyasında büyük bir ün kazanmıştır. Kent merkezine yakın mermer ocakları sayesinde, heykel sanatında yüksek kaliteli üretimin yapıldığı önemli bir merkez hâline gelmiştir. Afrodisias, dönemin mermer işçiliği ve mimarisinin tüm yönleriyle araştırılmasını, anlaşılmasını ve gelişmesini sağlayan başlıca antik yerleşimlerden biri olmuştur. Afrodisias Antik Kenti, yaklaşık 2-3 kilometre kuzeydoğusunda yer alan antik mermer ocaklarıyla birlikte 2017 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Stratonikeia Antik Kenti

Muğla’nın Yatağan ilçesinin batısında yer alan Stratonikeia Antik Kenti, MÖ. 3. yüzyılda, Anadolu’nun yerli halklarından Karyalılar tarafından kurulmuştur. Sırasıyla Helen, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları’nın egemenliğinde kalan bu antik kentte, 2500 yıldır kesintisiz yerleşim devam etmektedir. Kentte farklı dönemlere ait birçok yapı bir arada bulunmaktadır: Erikli, İsa ve Mikail Kiliseleri, Osmanlı Dönemi’nden Şaban Ağa Camii, Osmanlı Çeşmesi, Ağa Konakları, tarihî meydanı çevreleyen sokaklardaki dükkânlar, 1950’li yıllarda yapılan çeşme ve taş evler, bugün hâlâ yan yana durmaktadır. Bir zamanlar gladyatör dövüşlerine sahne olan, sonraları güreş, boğa güreşi, yarışlar ve oyunların düzenlendiği Anadolu’nun en büyük arenası da Stratonikeia topraklarında yer alır. Gymnasium ve yakınındaki gladyatör mezarlığı ise Stratonikeia’da çok büyük bir gladyatör okulu olduğunu ve bölgeden Truva’nın ünlü kahramanı Akhilleus (Aşil) gibi çok ünlü gladyatörlerin çıktığına işaret ediyor.

 407 okunma

Derya Ülkar