BİLİMİ EDEBİYAT İLE BULUŞTURAN ISAAC ASIMOV
Robot, Galaktik İmparatorluk ve Vakıf gibi serileri ile bilim kurgu edebiyatının en önemli kalemlerinden biri olarak tarihe geçen Isaac Asimov için bugün izlediğimiz birçok bilimsel gelişmenin mimarı diyebiliriz. Düşlediği gelecek kurgusunu, gelişen ya da ileride hayatımıza girecek olan teknolojilerle harmanlayarak bir nevi bilim insanlarına yol gösteren Asimov’un hayat hikâyesi yazımızda…
Isaac Asimov’un doğum tarihi resmî kaynaklarda 2 Ocak 1920 olarak gözükse de kesin doğum tarihi hakkında net bilgi yoktur. Amerikan vatandaşı olarak ölmesine rağmen doğum yeri, Rusya’daki Smolensk yakınlarındaki küçük bir kasabadır. Üç yaşında ABD’ye göç eden Asimov’un ailesi, yaşamak için New York’u seçer.
Evde İngilizce konuşulduğu için ana dili Rusçayı hiçbir zaman öğrenemeyen Asimov, okuma yazmayı henüz okula gitmeden öğrenir. 1928’de Amerikan vatandaşlığına kabul edilir. Çocukluk ve ilk gençlik dönemlerinde, Jules Verne dâhil pek çok yazarın eserlerini okur ve yeni filizlenen bu fantastik edebiyattan çok etkilenir. Kendisi de bu tarzda kısa öyküler yazmaya başlar.
1939’da Columbia Üniversitesi kimya bölümünden mezun olur. Ancak aynı yıl II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla akademik hayatına ara vererek askerî görevini yerine getirmek için orduya katılır. Savaşın ardından, aynı üniversitede kimya branşında doktorasını tamamlar. 1979’da profesör ünvanını alacağı Boston Üniversitesinde akademik çalışmalarına hız kesmeden devam eder.
1941’de kaleme aldığı Nightfall (Karanlık Çökerken) isimli öyküsü kısa sürede başarıya ulaşır ve geniş kitleler tarafından ilgiyle okunan bir kitap olur. Bu kısa öykü yayımlandıktan uzun yıllar sonra, 1968’de, Amerikan bilim kurgu yazarları tarafından o zamana dek yazılmış en iyi kısa bilim kurgu öyküsü seçilir. Böylelikle Asimov’un görkemli mirasının tohumları atılır. Büyük yankı uyandıran Nightfall isimli kitabın hikâyesi, altı tane güneşi olan Lagash isimli gezegende geçer. Alpha battığında, Beta doruğa çıkmakta; Gamma yörüngedeki en uzak noktadayken, Delta ise en yakın konuma gelmektedir. Etrafını çevreleyen daimî yıldızlar sebebiyle hiç karanlık görmeyen, sadece gündüzü yaşayan bu gezegende her 2049 yılda bir, gezegenin tüm güneşlerinin aynı anda ufkun altına inmesine ve gezegende ilk kez tam bir karanlık yaşanmasına neden olan bir astronomik olay gerçekleşir. Bu olay sırasında gezegen karanlığa gömülür ve bu durum, gezegendeki tüm medeniyetin çökmesine yol açar.
Asimov, 1942’de Gertrude Blugerman ile evlenir ve bu evliliğinden iki çocuğu olur. Küçük yaşlarından itibaren olağanüstü bir zekâya sahip olan Asimov, 1950’de yayımlanan ve son derece popüler olan “Vakıf” serisi ile bilim kurgu edebiyatının öncü kalemlerinden biri haline gelir. Vakıf, on milyonlarca gezegeni kapsayan bir galaktik imparatorluğun çöküşünü konu alır ve bilim kurgunun başyapıtlarından sayılır. Tarih, matematik ve hatta Shakespeare dâhil olmak üzere çok çeşitli konularda da kapsamlı yazılar yazan Asimov, kariyeri boyunca 500’ün üzerinde kitap yayımlayarak tarihin en üretken yazarlarından biri olur ve akademik çalışmalarını sürdürmeye devam eder.
Asimov’un ismini, kaleme aldığı kitaplardan dolayı bilmeyenler belki onu 1942’de yayımlanan “Durağan Döngü” kitabında bahsettiği “Üç Robot Yasası” ile hatırlar. Robotların işlev ve haklarına ilişkin bu yasaların ilki; “Bir robot bir insana zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz.” kuralıdır. İkinci kural; “Bir robot birinci yasayla çelişmediği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır.” Üçüncü kural ise; “Bir robot birinci ve ikinci yasayla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla yükümlüdür.” Üç Robot Yasası, günümüzde yapay zekâ konularında çalışanların uymak zorunda olduğu kuralların temelini oluşturmaktadır.
Hayal gücü çok geniş, okuma tutkusu muazzam, çalışma hayatında kararlı bir disiplini olan Asimov, sürekli olarak var olan gerçeğin arka planını hayal etmeye ve kendince anlamlandırmaya çalışır. Kaleme aldığı tüm kitaplarında bilimi kılavuz alan yazar, her ne kadar fantastik dünyaları betimlese de astrofizik, fizik ve kimyanın yasalarını çiğnemez. Bilimsel yasalar ışığında galaksileri aşan serüvenler kaleme alır, hayali kahramanlara ve olaylara yer verir. İleri teknolojilerin kullanıldığı, galaksiler arası seyahatlerin mümkün olduğu romanlarında o güne kadar duymadığımız, görmediğimiz teknolojileri okuyucuyla buluşturur ve zihinlere yeni fikirlerin tohumunu atar. Karmaşık fikirleri sade yazım tekniği ile geniş kitlelere ulaştıran yazar, sadece kurmaca hikâyeler değil, popüler bilim kitapları da yayımlar. 6 Nisan 1992’de New York’ta vefat eder.
821 okunma