DOĞAYLA BULUŞMA NOKTALARI: DÜNYANIN EN ÜNLÜ BOTANİK BAHÇELERİ
Bir ağacın gölgesinde dinlenmek, birbirinden güzel çiçekler arasında yürümek ya da egzotik bitkilerle dolu bir bahçenin içinde olmak… Bitkilerin yaşamımıza kattığı güzelliklerin ardındaki gerçeği hiç düşündünüz mü? İşte bu güzelliklerin ardında yatan bilimsel gerçek, botaniktir; bitkilerin yapısını, özelliklerini ve çevreyle etkileşimlerini inceleyen botanik, tarım ve bahçecilik gibi alanların temelini oluşturur. Dünyaca ünlü botanik bahçeleri, bitkilerin çeşitliliğini korur, araştırmalar için kaynak sağlar ve ziyaretçilere doğanın güzelliklerini deneyimleme fırsatı sunar. Yazımızda, dünyanın farklı noktalarındaki ünlü botanik bahçelerini bir araya getirdik.

İstanbul’un Sarıyer ilçesinde yer alan Atatürk Arboretumu’nun temelleri 1949 yılında atılmıştır. Arboretumun sınırları içinde, Osmanlı Dönemi’nde inşa edilen Kirazlıbent ile 1916 yılında Neşet Hoca tarafından kurulan Türkiye’nin ilk fidanlığı bulunmaktadır. 1982’de ziyarete açılmış, Atatürk’ün doğumunun 100. yılına denk gelen bu tarihte, ona ithafen “Atatürk Arboretumu” adını almıştır. Yeryüzündeki pek çok arboretum ve botanik bahçesiyle iş birliği yapan Atatürk Arboretumu, tohum ve fidan değişimi sayesinde zengin bir bitki koleksiyonuna sahiptir. Bu çeşitlilik içinde meşe, çam, çınar, ginkgo biloba (mabet ağacı) gibi ağaçların yanı sıra nadir ve egzotik türler de yer alır. Hem bilimsel araştırmalar hem de eğitici faaliyetler için kurulan bu doğal alan, yaklaşık 296 hektarlık geniş bir araziye yayılmaktadır.

Jardin Majorelle, Fas’ın başkenti Marakeş’te yer alan ünlü bir botanik bahçesidir. Fransız sanatçı Jacques Majorelle tarafından hem bir sanat eseri hem de botanik bahçesi olarak tasarlanmıştır. 1980 yılında modacı Yves Saint Laurent ve ortağı Pierre Bergé tarafından satın alınan bahçe, restore edilerek korunmaya alınmıştır. Bahçeye hâkim parlak mavi ton, “Majorelle mavisi” olarak bilinir ve duvarlar, çeşmeler, saksılar gibi dekoratif unsurlarda öne çıkar. Dünyanın dört bir yanından getirilen kaktüsler, bambu, palmiye ağaçları, yasemin ve egzotik bitkiler, su yolları ve özenli düzenlemeler ile Jardin Majorelle, eşsiz bir estetik ve botanik deneyimi sunar.

Ülkenin ve Avrupa’nın en büyük botanik bahçelerinden olan Belçika Ulusal Botanik Bahçesi, Brüksel’in kuzeyindeki Meise kasabasında yer alır. Yaklaşık 18.000 farklı bitki türü içeren zengin bir koleksiyona sahiptir. Bahçede ayrıca, dünya çapında 2 milyondan fazla kurutulmuş bitki örneğini sistemli şekilde saklayan bir herbaryum ve 150.000 ciltlik bir kütüphane bulunur. Tropik ve Akdeniz bitkilerinin yetiştirildiği geniş cam seralarıyla dikkat çeken bahçede, “Titan arum” gibi nadir ve etkileyici bitkiler de sergilenmektedir.

Londra’daki Kraliyet Botanik Kew Bahçeleri, dünyanın en büyük ve en zengin bitki koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmaktadır. 1759 yılında Kral III. George’un annesi Prenses Augusta tarafından Kew arazisi içinde yalnızca dokuz dönümlük bir bahçeyle temelleri atılmıştır. Zaman içinde hızla büyüyen Kew, 1939’da II. Dünya Savaşı sırasında halk ve ordu için sebze ve tıbbi bitkiler yetiştirerek ülkeye hizmet etmiştir. 2003 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dâhil edilen bahçe, günümüzde yaklaşık 300 dönümlük bir alanda bitki ve mantar çeşitliliği ile dünyanın en zengin botanik bahçesi özelliğine sahiptir. Kew Bahçeleri, nadir ve tehdit altındaki bitkiler için yürüttüğü koruma projeleriyle küresel biyolojik çeşitliliğin korunmasında öncü bir merkez olmayı sürdürmektedir.

Singapur Botanik Bahçesi, Güneydoğu Asya’nın en ünlü ve tarihî bahçelerinden biridir. 1859 yılında kurulan bahçe, 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklenmiştir. Tropik iklim bitkileri üzerine odaklanan bahçe, çeşitli nadir ve egzotik bitki türlerine ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle Singapur’un ulusal çiçeği olan “Vanda Miss Joaquim” (Singapur orkidesi) sergilenmektedir.

Longwood Bahçeleri, ABD’nin Pensilvanya eyaletinde yer alan ve dünyanın önde gelen botanik bahçelerinden biridir. Bugünkü bahçelerin bulunduğu arazi, 1700’lü yıllarda Peirce ailesi tarafından satın alınmış ve “Peirce Parkı” olarak anılmıştır. Ailenin üyeleri Joshua ve Samuel Peirce, 1798’de buraya egzotik ağaçlar dikmeye başlamıştır. 1906 yılında sanayici Pierre Samuel du Pont arazinin sahibi olmuş ve bugünkü botanik bahçesinin temellerini atmıştır. En dikkat çekici bölümlerden biri İtalyan Su Bahçesi’dir; simetrik havuzlar, çeşmeler ve heykellerle klasik İtalyan tasarımını yansıtmaktadır.

Sidney Kraliyet Botanik Bahçesi, Sidney Limanı’na bakan, Avustralya’nın en eski botanik bahçesi ve ülkenin en eski bilimsel kurumudur. 1816 yılında kurulan bahçe, birçok küçük minyatür bahçeyi de içerisinde barındırır. Yaklaşık 30 hektar (74 dönüm) alana yayılan bahçe, Sidney Limanı kıyısındaki en muhteşem konumlardan birine sahiptir. Burada yaklaşık 27.000 bitki yetiştirilmektedir ve tropik ile yarı tropik koleksiyonlar, palmiye ağaçları ve çeşitli seralarla ziyaretçilerini karşılamaktadır.

Tokyo Üniversitesine bağlı Koishikawa Botanik Bahçesi, sadece Japonya’nın değil, dünyanın da en eski botanik bahçelerinden biridir. Bahçe, yaklaşık 40 dönümlük (16 hektar) bir alana yayılır ve yaklaşık 4.000 farklı bitki türü yetiştirilmektedir. Koleksiyonları arasında kamelyalar, kiraz ağaçları, akçaağaçlar, Japon çuha çiçekleri ve alpin bitkiler öne çıkmaktadır. Bahçe, aynı zamanda bir arboretum olarak; Doğu Asya’dan iğne yapraklı ve geniş yapraklı ağaç türlerinin yanı sıra, dünyanın farklı bölgelerinden egzotik türlere de ev sahipliği yapmaktadır.

Kirstenbosch Ulusal Botanik Bahçesi, Güney Afrika’nın Cape Town kentinde Masa Dağı’nın doğu yamaçlarında yer almaktadır. 1913 yılında kurulan ve 1.305 dönümlük bir alanı kaplayan bu bahçe, hayvanların otladığı sığ ve çorak bir araziyken, botanikçi Harold Pearson tarafından ülkenin bitki örtüsüne uygun bir botanik bahçesine dönüştürülmüştür. Bahçede sukulentler, palmiye benzeri tropik ağaçlar ve üç herbaryumda toplam 300.000 bitki örneği bulunmaktadır. Ayrıca, Kirstenbosch, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almakta ve dünyanın sayılı botanik bahçelerinden biri olmaya devam etmektedir.
599 okunma




