Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
20052
post-template-default,single,single-post,postid-20052,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

KÖSTEN DAVULA TEFTEN DARBUKAYA

Orta Asya’dan Anadolu Selçukluları’na, Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine… Kültürel tarihimizden çok sayıda kıymetli sanatkâr gelip geçmiş, unutulmaz sözler yazılıp besteler üretilmiştir. Tüm bu süreçte eserleri müziğe dönüştürerek ölümsüz hale getiren çalgılar vardır bir de… Kimi tellerine dokundukça, kimi nefes üfledikçe, kimi derisine vurdukça ses veren emektarlardır onlar. Biz sırasıyla gidelim ve şimdilik Türk müziğinin farklı türlerinde yer almış vurmalı çalgılara değinelim. Bu arada unutmadan da soralım: Siz vurmalı çalgıların insan sesinden sonraki en eski çalgı türü olduğunu biliyor muydunuz?

1#
2#
3#
4#
5#
6#
7#

 1,103 okunma

akin aksoy