Yazdığı Tarih Bıraktığı İzlerle Çanakkale Zaferi
18 Mart 1915 ile 9 Ocak 1916 tarihleri arasında geçen günlerde yazıldı Çanakkale’deki destan… Bu destanla ölümsüzleşenler, bir millete bağımsızlığıyla birlikte gözyaşından daha fazla umut barındıran hikâyelerini emanet ettiler… Bıraktıkları izler, sözler, hatta onlar adına yazılmış şiirler, yakılmış türküler yetiyor bu destan yazılırken yapılan fedakârlıkları anlamaya… 18 Mart, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren Şehitleri Anma Günü olarak kabul ediliyor. Biz de 109. yılında, kahramanlarımızın aziz hatıralarına duyduğumuz saygı ve minnetle hazırladık listemizi…
Çanakkale’ye gittiğinizde Eceabat’ta, Kilitbahir’de, Alçıtepe’de, Seddülbahir’de, Anafartalar’da, Anzak Koyu’nda, Bigalı’da, Arıburnu’nda, Conkbayırı’nda bastığınız yerler toprak diyerek geçemeyeceğiniz, tanımak, düşünmek isteyeceğiniz yerler olacak.
Çanakkale’de verilen 253 bin şehidimiz anısına, Morto Koyu önündeki Hisarlık Tepesi’nin yukarısında Şehitler Anıtı yükselir… Anıtın şeref holü üzerinde Mehmet Akif’e ait şu emsalsiz dizeler yazar:
“Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! / Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? / Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.”
Çocukluğumuzda hafızalarımıza yer etmiş bir kahraman görüntüsü vardır: Çanakkale kahramanlarından Seyit Onbaşı’dır o! Rumeli Mecidiye Tabyası’nda kalan tek topu kaldıracak vinç bozulduğunda 275 kiloluk o mermiyi kaldırıp namlunun ucuna süren, Ocean gemisini vuran kişidir. “Onbaşı” rütbesi bu olaydan sonra verilmiştir kendisine… Seyit Onbaşı’nın 1912’de Balkan Muharebelerine katıldığını, savaş bittikten sonra terhisini almadan topçu eri olarak Çanakkale Cephesi’ne geçtiğini çoğumuz bilmeyiz. Mezarı, memleketi Balıkesir’in Çamlık köyünde bulunan askerimizin, Çanakkale başta olmak üzere ülkemizin farklı yerlerinde kahramanlığını anlatan heykelleri bulunmaktadır.
“Sakın ha Ali Çavuş, gavur mavur deyip de beni başka bir yere gömmeyin! Ben de sizdenim, beni sizlerden ayırmayın…” İstanbullu Rum Dimitroyati 57. Alay’ın doktorlarındandır ve vurulduğunda Ali Çavuş’un kollarında söyler mezar taşında da yazılı olan bu sözleri… 57. Piyade Alayı, Çanakkale’de büyük kayıplar vermiştir ve bugün 57. Alay’da savaşmış 3000 kahramanın anısına Türk ordusunda 57. Alay bulunmamaktadır.
“Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın / Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın / Bir vatan kalbinin attığı yerdir.”
Eceabat ilçesi Kilitbahir köyü sınırları içinde, Çanakkale Boğazı’nın en rahat görülebilecek mevkiinde Mehmetçik silüeti yanında yazan bu yazı ile yaşanan olağanüstü zamanların, fedakârca yitirilen hayatların farkına varılması beklenir aynı sular, topraklar üzerinde gelip geçen herkesten… Necmettin Halil Onan’a ait şiirin dizeleri bir gazetede açılan kampanyadan sağlanan gelirle yapılmıştır.
Çanakkale’de yaralı Anzak askerini taşıyan Türk askeri heykeli vardır ve Çanakkale’de yaşananların olağanüstü bir özeti gibidir. Bu savaşta 20. yüzyılın en dramatik sahneleri yaşanmış, yan yana ya da karşı karşıya gelmiş bütün uluslarda derin izler bırakmıştır. Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal’in yıllar sonra, Cumhuriyet kurulduğunda, Şükrü Kaya aracılığıyla dünyaya verdiği mesaj şöyledir:
“Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve rahat içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak ülkelerden evlâtlarını savaşa gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
Çanakkale Savaşı için seferberlik ilan edildiğinde yazılan bir asker türküsüdür Çanakkale… Şehit olan bütün askerilerimiz için yaktığımız bir ağıt gibidir bu türkü. Ne zaman duysak, okusak aynı ortak duyguları uyandırır her birimizde… “Çanakkale içinde aynalı çarşı, / Anne ben gidiyorum düşmana karşı, / Of gençliğim eyvah! / Çanakkale içinde bir dolu testi, / Anneler babalar ümidi kesti, / Of gençliğim eyvah!” Çanakkale Savaşı ve Zaferi türkülerle, ağıtlarla, şiirlerle, yurdun dört bir yanına dikilen heykellerle küllerimizden doğduğumuzu anlatıyor ve hatırlatıyor bize…
2,190 okunma