9 Madde İle Osmanlı’nın Denize İnen Yolu Galata
Galata, İstanbul’un tarihi dokusunu, yaşanmışlıklarını en güzel anlatan semtlerden biridir. Galata Kulesi, Galata Köprüsü gibi İstanbul’un her çağına tanıklık eden yapılar koskoca bir tarihi günümüze taşır, her yıl dünyanın dört bir yanından turistleri ağırlar, en güzel eğlence yerlerine, restoranlarına ev sahipliği yapar. Çağlar boyunca birçok gezginin görmek için kıtalar aştığı bu muhteşem semti bir de 9 maddelik listemizle keşfedin.
Tarihi Yarımada’nın yani Eminönü, Eyüp ve Yenikapı üçgeninin içinde kalan eski İstanbul’un karşısında yer alan Galata’ya ve Beyoğlu’na, Rumca’ da “karşı yaka” anlamına gelen “Pera” ismi verilmişti. Galata Kulesinden sahile dek uzanan Galata, eski çağlarda olduğu gibi günümüzde de İstanbul’un en sevilen muhitlerinden biridir.
Tarihi Yarımada’yı Pera’ya bağlayan, Haliç’in iki yakasını birleştiren bir köprü fikri belki de İstanbul kadar eskidir. Buradaki ilk köprünün 6. yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir. Günümüze dek buraya birçok köprü inşa edilmiş, Leonardo da Vinci gibi ünlü sanatçılar bile Galata Köprüsü için tasarımlar yapmıştır.
Galata isminin anlamı konusunda birçok rivayet bulunur. En sık telaffuz edilen söylentilerden biri “Gala” kelimesinin Rumca’da süt anlamına geldiği ve Galata’da birçok süthane olduğu için semte bu ismin verildiğidir. Bir diğer söylentiye göre, Galata ismi deniz kenarına dek uzanan dik yokuşları yüzünden bu semte uygun görülmüştür ve “denize inen yol” anlamına gelmektedir.
Birçok hikâyeye konu olan Galata’nın en tepesinde Galata Kulesi bulunur. Hezarfen Ahmet Çelebi’nin kuleden Üsküdar’a dek uçmasıyla ününe ün katan Galata Köprüsü’nün 500’lü yıllarda inşa edildiği düşünülmektedir. İstanbul’un ihtişamlı manzarasını izlemek için en uygun noktalardan biri olan Galata Kulesi’ni günümüzdeki görüntüsüne 1348 senesinde Cenevizliler kavuşturmuştur.
Pera’nın iki ucunu; günümüzün İstiklal Caddesi ile Karaköy sahilini birbirine bağlayan, dünya üzerindeki ikinci metro Nostaljik Tünel, 1871 yılından beri bu dik yokuşu tırmanarak İstanbullulara hizmet eder. Bir asırdan uzun bir süre içinde sadece İkinci Dünya Savaşı yıllarında hizmet dışı kalan tünel, İstanbul’un haklı gurur kaynaklarından biridir.
Galata, Osmanlı zamanından günümüze dek hep eğlenceli, hareketli, renkli bir semt olmuştur. Bu durumda, hem semtin konumunun hem de burada yaşayan insanların çeşitliliğinin payı bulunur. Farklı dinlerden, farklı mezheplerden birçok insan uyum içinde yaşayarak Galata’nın güzelliğine güzellik katmıştır.
Galata’nın eğlenceli ve hareketli bir semt olmasının bir diğer sebebi de büyük limanlara ev sahipliği yapmasıdır. Bu limanlara yanaşan gemiler, yolcuları ve mürettebatları semte hareket katar. Tarih boyunca Galata’nın büyük yangınlar atlatmasının sebebinin de bu limanlara yanaşan gemilerin taşıdığı yanıcı yükler olabileceği düşünülür. Günümüzde ise Karaköy Limanı’na sadece büyük yolcu gemileri yanaşır.
Bankalar Caddesi eski ismiyle Voyvoda Caddesi, Galata’nın en güzel ve eski binalarının üzerinde sıralandığı ihtişamlı ve geniş bir caddedir. Osmanlı Bankası Müzesi ve Salt Galata burada yer alır. Caddenin isminin Bankalar Caddesi olmasının sebebi 1856 yılında burada kurulan Ottoman Bank isimli özel bankadır.
Osmanlı’da bankacılığın başlangıcına şahit olan Bankalar Caddesi’nin alametifarikalarından biri, Osmanlı Bankası Müzesi’nin tam karşısında yer alan Kamondo Merdivenleri’dir. Bu merdivenler 19. yüzyılda banker Abraham Kamondo tarafından ünlü mimar D’aranco’ya yaptırılmıştır. En ünlü fotoğrafçılardan, selfie meraklılarına dek Galata’yı ziyaret eden herkes burada fotoğraf çekmekten kendini alıkoyamaz.
3,675 okunma